Sersemce bir tavırla, hayatımın hâlâ, bahar mevsiminde rengârenk bir çiçek tarhı ya da harikulade bir yaşama açmak üzere olan laleler gibi, önümde upuzun uzandığını zannediyordum. Ama aslında daha çok, sonbahar mevsiminde yaprakları solup kararmaya yüz tutmuş gül fidanlarına benziyordu; canlılığından geriye yalnızca kış mevsiminin getirdiği çürüme kalmıştı.