Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rübab-ı Şikeste

Tevfik Fikret

Rübab-ı Şikeste Gönderileri

Rübab-ı Şikeste kitaplarını, Rübab-ı Şikeste sözleri ve alıntılarını, Rübab-ı Şikeste yazarlarını, Rübab-ı Şikeste yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Muhîtimin beni yek-pâre (tek parça) seng-i hâre (sert bir taş) gibi Sıkıp erittiği demler... Biraz mecâl-i ümîd (ümit gücü)!
Sayfa 257
Biraz hayât u (ve) harâret (sıcaklık) şu cism-i sengîne (taş vücuduna), Biraz çiçek şu hazîn (hüzünlü) kabr-i vahşet-âgîne (korkunç ıssız kabrine); İçim sa'âdete aslâ inanmak istemiyor.
Sayfa 256
Reklam
Varsa hattâ beşerde bir vicdân, Ya gümüştendir o ya altından!
Sayfa 253
Bak şimdi anlıyor gibiyim Kâinâtın lüzûm-ı hilkatini, Gecenin, gündüzün hakîkatini.
Sayfa 251
“Hepimiz böyle yaşamaktayız, ne yazık, yürüyen, canlı ölüler halinde..!”
Zulmün topu var, güllesi var, kal’ası varsa, Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır; Göz yumma güneşten, ne kadar nûru kararsa Sönmez ebedî, her gecenin gündüzü vardır.
Reklam
Yaşamak... Başka ihtiyâcım yok; Yaşamak, hem çocukça aldanarak, Öyle yıllarca, dâima, birçok, Zâr (ağlayan) u ma'lûl (sakat) ü muhtazır (can çekişen) yaşamak...
Sayfa 218
Sâf u ma'sûm; sanki bir zanbak; O kadar sâf idim ki fikrimden Geçebilseydi bir gün aldanmak, Yaşamaz, mahvolur giderim ben.
Sayfa 217
Sende kalmıştı münfa'ik (gücenmiş), kırgın, Muztarib gönlümün son ümîdi. Sen de gittin.
Sayfa 201
1.000 öğeden 861 ile 870 arasındakiler gösteriliyor.