"50 yıl sonra Türkçe diye bir dil kalmayacak." diyen şom ağızlılara inanmayın. Türkçe ne "badire"ler atlatmış şimdiye dek. Türkçeden başka hangi dil, 600 yıl hor kullanılmaya, yüzüne bakılmamaya dayanabilirdi?
Bir tümcenin başını sonuna bağlayamamak, tümceyi bozduğunu fark edemeyecek kadar Türkçeden uzak olmak, eğitimli kişilerin hiçbirinde affedilir bir durum değildir.
Bayrak direkleri uzadıkça uzuyor, bayraklar büyüdükçe büyüyor. Her yere kocaman Türk bayrakları dikme yarışı başladı. Ne oluyor? Buranın Türkiye olduğunu kanıtlamaya mı çalışıyoruz? Niye? Çünkü Türkiye gibi görünmüyor.
Deniz durulur, hayvanlar susar; çünkü doğum gerçekleşmiş, güneş doğmuştur. Güneşin her sabah yeniden görünmesini "doğmak, doğum" sözcükleriyle anlatan başka bir dil var mıdır? Türkçede böyle anlatılır ve bu adlandırma ne kadar gerçekçiyse o kadar da şiirseldir.
Sivasspor-Galatasaray karşılaşmasında (4.5.2008) maçı anlatan spikerin "Mombre'nin kafası dışarı çıktı." dediğini duyunca Feyzi Palut, "Maçın devamını nasıl oynadı acaba?" diye sormuştu. Kafasız olarak oynamıştır herhalde.