"1960-65'lerin bolluk içinde yüzen Sahaflar
Çarşısı'nı özlemle anarım... Çarşı'nın ortasına bir kamyon kitap boşaltılır... Sudan ucuz kitaplar... Seç seçebildiğin kadar. Nice kitaplar
keşfeder, aradığınız nice eski kitaba rastlarsınız," diye başlar Alpay Kabacalı, Arslan Kaynardağ'ı anlattığı "Sahaflardaki Felsefeci" başlıklı Cumhuriyet'teki (24 Nisan 1989) yazısına...
Gerçekten de Türkiye'deki sahafların tarihine bakıldığında üniversite okumuş, hem de felsefe bölümü diplomalı ilk sahaftı Arslan Kaynardağ. 5 Haziran 2009'da aramızdan ayrılan Arslan Bey geçimini sahaflıktan kazanmış, bilimsel şöhretini ise felsefe dalında sağlamıştı.
Tanınmış tarihçi İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın kitapları ve notları keza Sahaflar Çarşısı’na düşmüştür. (...) Şair Abdülhak Hamit ile Mehmet Emin Yurdakul’un ve bir çok sefirin terekesi yine Sahaflar Çarşısı’nda haraç mezat satılmıştır.