Dil yâre derdin etmiş feryâd söyleyince
Bir gûne dahi olmuş nâşâd söyleyince
(Gönül, içindeki derdi sevgiliye söyleyince dayanamayıp feryada başlamış. Öyle ki derdini söyleyince pişmanlıktan bir kat daha mutsuz olmuş.)
Firkat-i yâr katı zâr ü zebûn itdi beni
Döymeyem mihnet ü hicrâna ölem gibi gelir
(Sevgilinin ayrılığıyla ağlayıp inlemek artık beni pek mecalsiz bıraktı. Öyle ki sıkıntı ve iç acısına dayanmak, bana her an bin kez ölmek gibi geliyor.)
-Baki
Hoş gelür ana rebâb âvâzesi gavgâsı yok
Pâdişah-ı aşk olanlar kûs-ı hâkân istemez
Kimseyle çekişmesi , kavgası olmayan kişiye rebap sesi nasıl da yeterli gelir.
Çünkü aşk padişahı olanlara (dünya hükümdarları gibi) saltanat davulu gerekmez.
Giryeden cûy-ı sirişküm sû-be-sû oldı revân
Yine Kulzüm gibi cûş itdi bu deryâ semt semt
Ağlamaktan, gözyaşımın kablı ırmağı yer yer akmaya başladı ve sonuçta bu derya, yine Kızıldenşz gibi semt semt coşup taştı.