Sevgiden kaynaklanan itaat, korkudan kaynaklanan itaatten daha faziletlidir. Çünkü sevgiden kaynaklanan itaat içten gelir; korkudan kaynaklanan itaat ise dıştan gelir ve sebebinin ortadan kalkmasıyla yok olur.
Hakkında...
♤Kendisini, binlerce yıllık tarihin oluşturduğu gelenek ırmağında bulan insanlar kimliğini ve kişiliğini burada bulacağına inandırılırlar. Bu akıntıya kapılanlar özgürlüklerini kaybederler. "İnsan düştüğü yerden kalkar "derler; düştüğümüz yer özgürlüğümüzü ve cesaretimizi kaybettiğimiz yerdir.
“İnsanın hem zihinsel hem bedensel özgürlüğünün tehdit altında olduğu bir çağda insanlığını korumakta hâlâ kararlı olan insan ne yapabilir?
♤Ama seküler varlığın başka bir yönü daha var. Kendini gerçekleştirme adına, Tanrı’nın ölümünü arzulayan insan, kendisinden de fazla ümitvar değil. Camus, bu emin oluşun çok uzağında durmakta. "Adalet adına Tanrı inkar edildi, fakat Tanrı fikri olmadan adaletin kendinden bahsetmek mümkün mü dür?" diye soruyor Camus.
Tanrı'ya meydan okuyan insan, değerlerini tanrısal değer olarak ilan edip, kendi standartlarını Tanrı'nın yerine koymaktadır.
♤...aklın, bütün bilme ve keşfetme yetilerine rağmen, iyi olanı yaratma noktasında iradeyi tek başına harekete geçiremediğini ve sağlam bir karakter yaratamadığını biliyoruz. Bunun için de iyi bir karakter kazanabilmesi için irade, amaçlı bir düşünce ve tefekkür eğitiminden geçirilmelidir. Sadece bu başarıldığında akıl ve irade birlikteliği hikmeti gerçekleştirebilir.
İnsanları, kurtuluşu kendi dışlarında aramaya iten tüm ideolojiler ve düşünceler, sahte bilinçlenmenin ve bunun sonunda da toplumsal felcin ana sebepleridir.
♤Tanrı'ya inanmanın kölelik olduğu ve insan iradesini yok saydığı gibi aşırı bir varsayımın karşısına tanrısızlığın özgürlük ve mutlak bir irade hakimiyetini getirdiğini iddia eden insan, bu yanlış varsayıma dayandırdığı hayat felsefesiyle kendisini daha fazla köle ve bir o kadar da iradesiz kılan başka efendilerin buyruğuna girdi.