Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sayıklamalar

Ferhat Uludere

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Hava kararınca uzlaşmayı kabul etmeyen bir yalnızlık kaplıyordu odamı.
İnsanın başkasına sıcaklığını sunmasıdır sarılmak. Toprak ne kadar sıcak olsa da, bir insan kadar değildir.
Reklam
Metaller hiçbir zaman toprağın sıcaklığını vermez.
Karanlık, bilincimi kemiriyor. Beynimde oluşan boşluktan korku giriyor; ölüm korkusu!
Ölüm, yok olmaktı, er ya da geç her şey yok olacaktı ve oluyordu da.
Aşk, diğer duygulardan farklıdır, sevgi gibi değildir, özlem gibi de... Aşk kine dönüşmez, nefret doğurmaz ve düşmanlık tanımaz. Bu kuralsız duygu, sevgiye yenilir.
Reklam
Pencereden bir gece kelebeği girdi içeri. Masa lambasının ışığında dönmeye başladı. Oyun oynuyordu lambayla. Figürleri tanımlanmamış bir danstı belki de yaptığı. Onu izlerken yazıdan uzaklaştım. Kalemi bırakıp sandalyeden kalktım ve kelebeği izleyebileceğim uygun bir yere geçtim. Masa lambasına çarpıyor ve masanın üzerine düşüyordu. Toparlanıp, yeniden ışığa doğru yürüyordu. Işıkla olan dansı kavgaya dönüşmüştü, her defasında lambanın sertliği yere yuvarlıyordu onu. Yine de, usanmadan ışığın üzerine yürüyordu. Eve girdiğindeki yalnızlığı yok etmişti. Bu yalnızlığı bölen birinin olması sevindirdi beni. Teşekkür etmek istedim ona. Belki ışığı kapatırsam başladığı kavgayı kazanmasını sağlarım diye düşündüm. Işığı sevmemesi doğaldı; bir gece kelebeğiydi o. Ömrünün dört gün olduğunu bilmeden kin güdüyor, kısacık yaşamında kavga ediyordu. Savaşıyordu. Akıl almaz bir durum vardı. Katlanılacak gibi değildi. Odamda bir yaşam vardı ve bu yaşam dört gün sürecekti en fazla. Korktum, içim ezildi. Dört günlük yaşamını bu odada geçirmemeliydi. Dışarı çıkmalıydı. Bu odanın her an kirlenen havasında bulunmamalıydı. Dışarı çıkarmalıydım onu. Neden buraya saklanmıştı? Kimden kaçıyordu? Ya da dört günlük bir yaşamda saklanmasını gerektirecek ne olmuştu?
Sayfa 56 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.