Lois Lawry' in bu kitabı, her ne kadar çocuklar için yazılmış olsa da yetişkinlerin de keyif alacağı ve önemli dersler çıkartacağı hoş bir kitap.
Tam olarak zaman kavramını belli olmadığı daha çok geleceğe dönük bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Kitap, Kitabın kahramanı Jonas'ın yaşadığı toplumdan bahsedilmektedir. Bu toplumda oldukça gelişmiş bir eğitim sistemine ve her bireyin kendine has yetenekleri bulunmaktadir. Günümüz dünyasından uzak bir toplum örneği var bu kitapta. Çatışmaların, yoksulluğun, işsizliğin, boşanmanın, haksızlığın ve eşitsizliğin olmadığı bir dünya bu. Aile değerlerinin üstün olduğu, ergenlik isyanlarının duyulmadığı ve görgü kurallarının bile yaşam biçimi olduğu bir zaman dilimi.
Aynı zamanda bu toplu belli bir düzen içinde işleyen bir sürü kural. Sahip olduğunuz herşeye toplum karar veriyor; ne iş yapacağınız, kiminle evleneceğiniz, hangi özellikteki çocuğa ve maksimum kaç çocuğa sahip olacağınız, bunların hepsine sizin yerinize başkaları karar veriyor.
Jonas topluluğun en önemli görevi olan anı toplayıcılığı verilince, Aktarıcı denilen bir önceki anı toplayıcıdan eğitim aldıkça aslında herşeyin zannettiği kadar mükemmel olmadığı anlar.
Çünkü duyguların, acıların, renklerin, sevginin, aşkı, mutluluğun olmadığı bir toplum. Jonas için sıkıcı, sıradan olur ve Aktarıcı'nın yardımıyla bir şeylerin değişmesi için harekete geçerler.
İnsana hayatı sorgulatan bir kitap, acaba duygularımızı ne derecede kullanıyoruz?
gerçek acı, peki yaşamımızda gerçeğe yönelmeye ne kadar cesaretimiz var?
gibi soruları insana yönelten bir kitap.