Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
218 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Normalde tarihle aram yoktur pek. Tarih filmi/kitabı çok da alanımıza girmez. Daha doğrusu, salt bilgi içeren ya da ağır anlatım içeren Kitapları okuyabilmeyi beceremiyorum Ama Yavuz Bahadıroğlu’nun Kitapları hem çok akıcı hem çok etkileyici hem de aynı zaman bilgilendirici oluyor. Bu kitabı okumak, çelik bir sinir istiyoruz. İnsanın canını yakan gerçekler var bu kitapta. İstiklal Mücadelesinde 7den 70e verilen emekler anlatılmış, çekilen acılar, yaşanan zulümler... Goygoy yapmaktan, takipçi kasmaktan başka bir şey bilmeyen, sadece klavye kahramanlığı yapan insanlarımıza okutmak, “bak bu ülke için, bu vatan için neler yaşandı, ne kayıplar verildi!” Demek lazım.
Sel
SelYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 2011168 okunma
Reklam
218 syf.
10/10 puan verdi
Kurtuluş Savaşındaki acıları ,zulümleri, işkenceleri, onemsemedigimiz değerlerimiz için insanların canlarını nasıl feda ettiğini anlatmıyor yaşatıyor. Tarihi roman sevmeyenler bu kitapla başlayabilir bence.Sonra hep tarihi roman okumak isteyeceklerine eminim Kitapta beni üzen şeylerden birisi de değerlerimiz için de savaşıp savaşı kazanıp değerlerimizi kaybetmemizdi
Sel
SelYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 2011168 okunma
218 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Ege bölgesinde Seyitköy köyüne bir sene önce gelen Davut Ağa, suyun aktığı yerden bir arazi almıştır ve köylüye artık suyu haftada sadece 3 gün vereceğini söylemeye gelmiştir. Aynı gün İstanbul'un düşman tarafından işgal edildiği bilgisi gelmiştir. Köyün imamı Hafız Ahmet bu duruma isyan eder. Ertesi gün Yunan askeri tarafından götürülür. Kerami de kardeşi Fatih sapanla Davut Ağa'nın saatini kırdığı için götürülür. Köylü arasında para toplayıp ikisini de kurtarır. Kerami Efe olur ve dağlara çıkar. Yörük Ali Efe ile isyan eder. Davut Ağa'nın kızı Meryem, babasının tam zıttı görüşlere sahiptir. Evlerine karakol kuran Yunanlıları hiç sevmez. Binbaşı İzzet bey efeler organize eder ve topluca saldırılara geçerler. Aydın'ı geri alırlar ama ertesi gün yine ellerinden çıkar. Davut Ağa'nın konağında Yunan işgal planları vardır. Kerami, Halime Hala ve Meryem ile işbirliği yaparak bu planları yüzbaşı Alfredos da dahil kaçırır. General ise köydeki tüm çocukları yakarak öldürür. Aydın'a eczacı kör Apostol gibi isimler de hainlik eder ama cezalarını bulur. Gün gelir savaş biter ve Türkler kazanır. Cumhuriyet kurulur. Kerami köye muhtar olup Meryem ile evlenmiştir. Acaba bundan sonra ne olacaktır? Şapka kanunu, Latince harfler, medrese kapatılması köylünün hoşuna gidecek midir? Davut ağa bu işten sıyrılabilecek midir? Kerami vatanı kimin kurtardığını düşünür? Cumhuriyet düşmanlığı olmasa güzel bir kitap aslında.
Sel
SelYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 2011168 okunma
201 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitap, kurtuluş savaşı sırasında Yunanlılar tarafından işgal edilen İzmir ve Aydın halkının yaşadıkları acı, zulüm ve işkenceleri, verdikleri mücadeleleri yine onların gözünden anlatmış. Genç, yaşlı, kadın, erkek  kendi imkanları ile silahlanarak dağlara çıkmaları, milli mücadele için yaptıkları kahramanlıkları ve düşmanla işbirliği içinde olanları, kendi halkına vicdanı hiç sızlamadan zulm edenleri, fakat bunun yanında düşman birliklerinin içinden çıkan yapılan eziyet ve zulme vicdanı elvermeyip karşı çıkanları da es geçmemiş yazar. Tüm bu mücadele de yer almış olan Kerami Efe ile  vatanını, milletini iki kuruşa satan, düşmanla işbirliği yapan Davut Ağanın, güzel ve cesur, kızı Meryem'in aşkı hüzünlendiriyor insanı. Bazen gözyaşlarımı tutamayarak, bazen sinirden elim ayağım titreyerek okuduğum tarihi bir kitaptı. O dönemi anlatan pek çok kitapta olduğu gibi bu kitapta da ülkenin sosyolojik durumu, halkın psikolojisi de aktarılmış okuyucuya, takıldığım bazı konular üzerinde de  kitabı bitirdikten sonra uzun uzun düşününce haksızlık ettiğimi, farklı bir bakış açısı ile bakmam gerektiğini kabul ettim. Belirli bir düzen içinde ; örf adet ve gelenekleri ve inançları doğrultusunda yaşayan toplumun, getirilen yeniliklere tepki göstermesi, kabul etmek istememesi doğaldı. Bugün bu topraklar üzerinde böyle özgür ve rahat yaşıyabilmemizi, bu vatan için, namusu için, dini için canlarını, gözlerini bile kırpmadan verenlere borçluyuz. Hepsini Rahmet ve Minnetle anıyoruz.
Sel
SelYavuz Bahadıroğlu · Yeni Asya Yayınları · 1977168 okunma
Reklam
201 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Kazandık mı? Kaybettik mi?
Selamun aleyküm 1000kitap okurları. Bugün bir tane daha Yavuz Bahadıroğlu kitabını daha severek okuyup, bitirmiş oldum. Kendisine Allah'tan rahmet dilerim. Kitabın içeriği Kurtuluş Savaşı zamanındaki Aydın ve İzmir yöresinin durumlarını aktarıyor. Bir tarafta Din-i İslâm uğruna canımız feda! diyen Ahmet Gazi'ler, Hafız Murad'lar, Kerami'ler, Deli Hakkı'lar, Tekgöz Hamdi'ler, Yörük Ali'ler, Binbaşı İzzet Bey'ler,Halime Hala'lar, Meryem'ler varken bir tarafta vatanımızı işgal eden, türlü eziyetler yapan, haksız yere masumları katl eden Markos, Papadopulos, Alfredos, Apostol gibi hainler var. Birde bu hainler yetmezmiş gibi içimizde olan hainler de cabası.Bunun en büyük örneği de Davut Ağa. Aynı zamanda bu vatanın nimetlerinden fazlasıyla faydalanıp, savaş durumunda bu zamana kadar Osmanlı tarafından yapılanların %1'ini görmeyen Ermeni Dimitri ve Nikola gibi hainleri de var. Bu arada Meryem'de Davut Ağa'nın kızı. Kerami'ye öyle yardımlar da bulunuyor ki sanırsınız bu adamın kızı değil.Adam dedim ama lafın gelişi. İşte bu yüzden bir elin parmakları bile birbirine benzemezken insan kendi canından olandan da bazen farklı olabiliyor. Bundan böyle ders çıkarıp herkese de aynı bakmamak gerekiyor. Mücadele veren yiğitler, mücadele veren şerefli kadınlar türlü hainliklerden, türlü işkencelerden sonra kutlu zaferin sevinciyle dolarken bazı öz hakları,hürriyetleri elinden alınmaya çalışılıyor. Tabii ister istemez şu soru da onlar da oluşuyor. Biz Yunanlıları, Gavur ordusunu yendik mi, yoksa biz kaybettik mi?
Sel
SelYavuz Bahadıroğlu · Yeni Asya Yayınları · 1977168 okunma
Resim