Konu hayvanlarsa, benim felsefem, tıpkı çocuk sahibi olmak gibidir. Çocuğun nasıl bir çocuk olursa olsun, onun sonradan ortaya çıkabilecek kusurlarını ya da karakterini göz önünde tutmaksızın, onu koşulsuz şartsız seversin.
“Eyvah!” dedi kendi kendine,
“Ben ne tür insanların arasına düştüm?
Onlar zalim, yabani ve barbar mı,
yoksa misafirperver ve insancıl mı?”
(Homeros, Odyssey)
O, ‘Hayata Tutunan Kedi’dir; öksüz kalmış, başıboş, açlıktan ölmek üzere, daha iki haftalıkken gözlerine mâl olan vahim bir hastalığı yenmiş ve kurtulacağı belli olduğunda bile, kimse tarafından sahiplenilmek istenmemiş bir kedidir.
Dışarıda bir yerlerde doksan milyon kedi demek, doksan milyon kedi hikayesi demektir... Ama ben henüz benimki kadar fevkalade bir kediye rastlamış değilim.