İçten içe yanmaya başlayan ve yavaş yavaş tüm benliğini sarmasına mani olamadığı bu Ateş hilkatinden miydi? Yoksa, ateşten yaratıldığı için miydi kalbindeki bu yangin?
Anlaşılan o ki, aşık olunmuyor; aşka düşülüyordu. Çünkü aşk, düşkünlüktü… Maşuka düşkünlüktü… Akıldan düşkünlüktü… Kısacası, düşkünlüktü işte, Allah düşürmesin…