Gerçekten efsaneysi resmen tek oturuşta bitirilcek bi kitaptı.(hani tuzlu çekirdek yerken dudaklarınız parçalanana kadar bırakmıyosunuz ya,bu kitapta bunu yaşadım gözlerim uykusuzluktan kapanıp dursa bile bitene kadar dayandım.)Kitap gerçekten içine sürüklüyo sizi kitabı okurken hep şunu dedim."artık bu sayfa son ara vercem."ama bırakamadım her sayfanın sonunda bir heycan vardı bu yüzden bitene kadar asla bitmiycekmiş gibi gelen kitaplardan degil sanki daha okuyalı 10 dk oldu gibi hissediyosunuz ve o 10 dk hayatınıza farklı bi bakış açısı katıyor.
Ben böyle hayal dünyası geniş açılı bakabilen bir insanın kitabını okumadım. Gerçekten de çok beğendim. Özellikle rüyalarda yaptıkları şeyler beni çok etkiledi. Şimdi merak ve okuma heyecanı dolu içinde 3.kitabı okuyacağım.
Ama ne derlerdi? Öldürmeyen acı, güçlendirir miydi? Ya da Bay Wu'nun her zaman dediği gibi: ^Dökülen suyu tekrar geri dolduramazsın.^ Başka bir deyişle, olan olmuştu ve hayat devam ediyordu.
Tekrar Merhaba :). Birinci kitaptan hemen sonra ikinci kitabı da okumak için hemen başladım. İkinci kitabı da birinci kitapta olduğu gibi heyecanla okudum. İkinci kitabı; yazar konuyu biraz daha değiştirerek kitaba başka bir boyut kazandırmış. Bu kez ilk serimizdeki o muhteşem dörtlüyü göremeyeceksiniz, yazarımız ikinci kitapta livin rüyalarına
Kerstin Gier'in daha önce #aşktümzamanlarıniçindengeçer serisini çok severek okumuş ve hemen #silberrüyalarserisi ni almıştım. Daha çok gençlere hitap eden seriler olsa da ben çok sevdim.
İkinci kitapta daha çok merak ve rüya yolculuğu vardı. Liv ve Henry Arthur ile uğraşırken yeni rüyacılar ortaya çıktı. Üçüncü kitabı da hemen okuyacağım.
Türü sevenlere tavsiyemdir.