Derininden yaralı Ali’nin evinde her şey yolundaydı. Paraysa para, pulsa pul. Evi, atı, arabası, ekili-dikili tarlaları, oğlu, güzel ve maharetli karısı, sağlığı. Ne ister ki insan? Mutlu mutlu giderken, birden kendini, cami duvarına işeyen köpek gibi hissetmeye başlamıştı. Belki de sonunu getirecek fermanın ilk satırlarını işliyordu da gönül ferman dinlemiyordu.