Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dil ve İntıbak

Sır Müşterekliği

Ali Kılıç

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Endüstri sonrası toplum" tahlilleri yüz binlerce sayfayı bulabilir. Kitle kültürü kınanabilir, dijitalizasyon her yönüyle masaya yatırılabilir. Yapay zeka bahanesiyle yüzlerce transhümanist mit üretilebilir ve bütün bunlar milyonlarca alkış koparabilir veya ağır sövgülerle karşılanabilir. Psikanaliz, popüler edebiyat, mit, semiyoloji vs. eğleme niyetine işe koşturulabilir; zira bu öyle bir niyettir ki, dünyamıza kalan yalnızca zehirli gaz ve milyonlarca varil atıktır artık. Fabrika mı işlevini kaybetmiştir, ameleler mi işlerini tastamam yapmamaktadırlar? Yoksa her birinin -en başından bu yana- asıl vazifesi midir bu?
"Dil her fertte değişikliğe uğrayınca, dilin gücüne karşı dil üzerine insanın gücü de ortaya çıkar; dille bağlı olan insan yeniden dil üzerine etki yapar. İnsan üzerine yaptığı etkide dilin ve formlarının kurallılığı, insandan gelen geri etkilerde de hürriyetin ilkesi vardır. Bu hürriyet belirsiz ve açıklanamazdır, ama sınırları insan şuurunun içinde bulunabilir. Açıklanamaz olayların da bulunabileceği kabul edilmezse, dilin tabiatı anlaşılamaz; dil araştırmalarının bu hürriyet olayını tanımaları gerekir. Ama aynı özenle sınırlar da gözönüne alınmalıdır." (Marifetname'den)
Reklam
Meşhur kelâm, Hace Ubeydullah Ahrar Hazretleri'nden: "Lisân gönlün aynasıdır; gönül, ruhun aynası; ruh, insani hakikatin aynası; insani hakikat, Allah'ın aynası... Gaibin hakikatleri bu kadar mesafe ve basamak atlayıp lisana gelir. Orada lafz şekline bürünüp istidatlıların kulağına erişir
"Üstün bünyelerin orijinal eğitim eserleri, tüm ahalinin içki küpleri içinde oturduğu, burunlarının havada olduğu ve asıl bu basmakalıp huzurlarının bizzat gökyüzünün gümbürtülerini davet ettiğini kavrayamadıkları, tembel bir şehre düşen bombaya benzerler."
Güzel olsun, çirkin olsun, istidatsız ve yalçın bir toprak ortasında İnsan iradesini, insandaki yapıcılık hummasını temsil etmesi gereken Ankara'da, insan, tabiatın, damarlarına zerkettiği bu afyon tesirinden zıt bir hisse atlayabilir, bu hissin aksülamelini arayabilir. Boyumuzu aşan bir su tabakası içinde ayağımızı dibe vurmamız gibi, içimizde, tabiattenvaldığımız tesire zıt bir tenbİh canlanabilir. Mücadelenin meydanını ve hamlenin hedefini bulabiliriz. Bedbinliği, zaafı, ademi telkin eden tabiatın davetinde, birbirine zıt iki emir seziyoruz: - Ya uyuş, ya şahlan! Ya biz ne yapmış bulunuyoruz; uyuşmuş mu, şahlanmış mı?...
Tanrı Kulundan Dinlediklerim
Tanrı Kulundan Dinlediklerim
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
"Parça hakikatlerin zihni inşaıyla bütünlük şuurunun sağlanamayacağını söylemek de, eğer bunu verecek 'Mutlak Fikir' yoksa sadece tespitten ibaret kalır."
Salih Mirzabeyoğlu
Salih Mirzabeyoğlu
Kültür Davamız
Kültür Davamız
Reklam
Varlık tecelli ister - tecelli eşit varlık tecelli tecelli edenin aynı ben "ruh” diyorum sense "hiç" "hiç" tecelli eder mi hiç iş büsbütün olunca piç ruha "şehvet" dediler!
Salih Mirzabeyoğlu
Salih Mirzabeyoğlu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.