İnsanoğlunu değiştirebilmek için, ‘insan ruhu’nu tarihin örsünde döverek yeniden biçimlendirmeye çalışmak değil, örsün kendisini değiştirmek gerekir. Ancak bunu yaparak -‘salt kusursuzluk’a değilse bile- hiç olmazsa daha iyi bir şeylere ya da -hadi kimseleri yok yere umutlandırmış olmayayım!- daha az kötü bir şeyleri ulaşabiliriz, bunun başka yolu yok.