Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sistem Olarak Tarih

José Ortega y Gasset

Sistem Olarak Tarih Gönderileri

Sistem Olarak Tarih kitaplarını, Sistem Olarak Tarih sözleri ve alıntılarını, Sistem Olarak Tarih yazarlarını, Sistem Olarak Tarih yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zekanın bir kamu sorunu olmaktan çıkmasında, yeniden ona kendiliğinden yatkın olan kişilerin uğraştıkları bir idman olmasında yarar var...
Düşünce üstüne biraz durup konuşmakta yarar var, öyle ya, dünyadaki onca şey arasında günümüzde en az moda olan konu bu.
Reklam
Uzaktan etki diye bir şey yoktur. Geçmiş ta uzaklarda, mazide değil, buracıkta, benim içimdedir. Geçmiş benim kendimdir - yani benim yaşamımdır.
Edindiği yaşam deneyimleri insanın geleceğini daraltır. İlerde ne olacağını bilmesek de, ne olmayacağını biliriz. Geçmişimizi göz önüne alarak yaşarız biz.
İnsan şu ya da bu değildir, şunu ya da bunu ''olma halindedir''. Ama ''olma halinde olmak'' saçma bir kavram: Mantıklı bir şey vaat ediyor, fakat derken tam anlamıyla akıldışı olduğu ortaya çıkıyor. İşte bu ''olma halinde olmak'', saçma bir şey söylemeksizin, ''yaşamak'' dediğimiz şeydir. Öyleyse insan şu'dur demeyelim, yaşamaktadır diyelim yalnızca.
Demek oluyor ki insanın geri dönüşü yoktur, varlığı gereği hep kendi kendinin önünde gitmeye zorunludur, geçmiş zamanın falan anı geri dönemez diye değil, tersine: Zaman geri dönmez, çünkü insan olmuş olduğu şeye geri dönemez.
Reklam
Oysa birazcık sakin davransak yeter: Ayağımız yeniden yere basmanın, altında insanı ayakta tutabilecek güçte bir öğe olan toprak ananın sağlamlığını fark etmenin hoş duygusunu tadacaktır. Öteden beri olduğu gibi korkup aklını şaşırmak yerine, uçurum izlenimi yaratan şeyi bir dayanak noktasına dönüştürmek gerekli ve yeterlidir.
Canlı aşk da durgun sürüklenen aşktan farklıdır, çünkü sevilen kişi hiç arasız, hiç unutulmaksızın varlığını duyurur yüreğimizde. Dikkatimizi toplayıp gidip onu aramamız gerekmez, tersine, onu ruhumuzun gözlerinin önünden kaybetmek zor iştir. Bu demek değildir ki, onu her zaman düşünmekteyiz, sürekli olarak ''varlığını hesaba katarız''.)
İnsanın varoluş biçimi dramdır, çünkü dünyada kendi seçmiş olmadığı bir yaşantının ortasına atılmış bulur kendini insan, üstelik her an önündeki değişik olanaklardan birini seçmek, yaşıyor olabilmek için bir şeyler yapıp yakıştırmak konumundadır.
Yaşamak, her an için kaçınılmaz bir bilançodur; fiziksel akıl da o hesabın sonuçta korkunç bir açık vermesini önleyemiyor.''
311 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.