İnsanlar değişiyordu ama yüzlerindeki ifade aynıydı. Bir trafik kazasının çevresinde toplanan, kazanın nasıl olduğunu, yaralıyı kaldırmak gerekip gerekmediğini kimsenin bilmediği umarsız kalabalık gibi.
Bir fotoğraf makinesinin deklanşörü gibi, zihnini kısa bir süre ona yöneltir, sonra da aklından çıkarırdı. Düşleriyle yaşayacak insanlardan değildi...”
...Daha fazla yükselemeyeceğini düşünüyorsun, oysa yükseliyor; acı da böyle; yükseliyor, yükseliyor, doğanın tek yaptığı, duymanın öğretildiği bir çocuk gibi seni bir notadan diğerine taşımak oluyor...