1-KİTAPTAN… AMAÇ NEDİR? Bugün temelden gidelim, çok satan formüllerini anlatayım. Amaç nedir? Eğer biz amaca, “bilgidir, enerjidir, kavramdır” diyerek bakarsak, ona üç ayrı çekim alanı göstermiş oluyoruz, her biri birbirinden ayrı. Yani, Kuantum gözlemleme dinamikliğinde, aslında çok sayıda boyutları vardır bakış açısının ama burada, şu anda üç tanesi var. Aslında amaç denen şeyin +3 boyutu daha vardır. Şimdi sistemin nasıl çalıştığına bakalım; Amaç bize nereden gelir, amacın kendi amacı nedir? Amacın kendi amacı da vardır. İnsanlar, bir başka insanı konumlandırırken, aslında kendini konumlandırmaya çalışır. Nasıl çalışır, davranış biçimleriyle, söylemleriyle vs. kendini konumlandırır ve bundan dolayı kendine bir hedef gösterir. 160 SAYFA
2-Vesilenin tasarımına göre sen tasarlanmışsındır. Vesilenin tasarımına göre sen tasarlanmışsan, vesilenin gerekli hareketini yaptığın zaman, yapmış olduğun hareketin adı nedir? Tersinen güçtür. Tersinmeyen güç hareket ister. Öbürü, kendi özüne kavuşma hareketidir. Bakın, yine çelişkiler geliyor… Anda yaşamakta olan bir insanın, yani, Alef konumundaki bir Mutlak Bilinç “Ben”in, bir sistemin, zamana bağlı olarak hareket eden “vesile” gibi bir derdi nasıl olabilir?
3-ÖMRÜN SIRRI NEDİR… Ömrün sırrı nedir? Anlattım, bunlardır. Bir dizi hormon üretiliyor. Ömrün sırrı burada gizli… Bu hormonların üretiminin devam etmesi, söz konusu… Bunun devam etmesinin tek yolu, metafizik bir canlı olarak hayatınıza devam etmenizdir. Eğer, metafizik olarak devam etmeyip, bu şekilde, dış dünyanın dayattığı şekilde devam ederseniz, bu hormonal süreç hedeflenen noktada sona erer. Neden sona erer? Çünkü maddeye bağlı olarak üretildikleri için. Oysa bu ürünlerin hepsi, düşünce gücüne bağlı olarak da üretilebilir. Kullanılmadığı için düşünce gücü yeteneğini kaybediyor, lazım olduğu yerde gerekli olan maddeyi üretemiyor. Bundan dolayı diyoruz ki; “İnsan, tek kişilik mutluluk makinesidir.” 160 Sayfa
4-Mantıklı davranarak… Mantıklı davranmanın içinde bir parça “Adilik” vardır. Yani, bir hesap, bir kitap vardır. Örneğin; tahammül etmek, hesap-kitapla alakalıdır. Bundan dolayı, bir insanın size bir konuda zarf atması, bir imalı bakışı, bir sözü bile, “Ya, sen de şunu bile yapamadın” demesi bile, sizin Matriks alanınızı paramparça eder. Çaresi, karantinada iletişimdir. 160 Sayfa
5-Beyin nasıl çalışıyor? Bir bilgiyi resimle karşılaştıramadığınız sürece, o bilgi beyin tarafından kaydedilmiyor ya da yanlış bağlanıyor. Ya da tam tersi, elinizde bir resim var, o resim eğer bir bilgiyle örtüşmüyorsa yine kayıt gerçekleşmiyor. Mutlaka ve mutlaka ikisinin birbiriyle karşılığını bulmanız gerekiyor. Biri diğerinden önce gelebilir. Mesela, resim bilgiden önce veya bilgi resimden önce gelebilir. Bu durumda, konuyla alakalı olarak geriye kalan şey, sizin o resmi bir bilgiye veya o bilgiyi bir resme bağlamanızdır. 160 Sayfa
6-Korteks Beyin “Maymunsu Öğrenme Tekniği” ile öğrenir. Elinde başka bir sistem yoktur. Biz öyle öğrenmiyoruz, bizde maymunsu teknik yok. Direk bilgi alanlarına alıyoruz. Bundan dolayı, dünyanın kullandığı Korteks Beyin tekniklerinin bizim için zerre bir değeri yok. Çünkü tarihte felsefenin çıkış noktası orası, Yunanlılar zamanında var bu. Felsefede bir görüş, insanların bilgiye akıl yoluyla ulaşabileceğini söylerken, diğeri bunu reddedip, “Deneyimlemesi lazım” diyor. 160 Sayfa
7-Yani, önceki konumunuzu kaybetmiş oluyorsunuz. Bunun çaresi, iç sesinizle kendinizi beyninizi şu şekilde kodlamaktır; “Tamam, bu oldu ama olmasa da olurdu.” Bunun rahatlığıyla, her noktada, her zaman başarılı olursunuz. Bu, sizin için beyinde “Olmasa da olur”a bağlandığından, karar hep alınmıştır, hiçbir zaman panik durumunuz olmaz. Panik durumundaysa, sürekli bir şeyler yapmaya çalışırsınız ama beyin bu konumda iyi çalışmaz.160 Sayfa
8-Metafiziğin malzemesi metafiziktir. Bunun içinde senin ekseninde durman, kendini kaydırtmaman lazım. Kaydırttığın zaman hani bir takım çıkarlar, menfaat ilişkileri bilmem ne için eksen kayması yaşadığında metafizik alandan kaymış oluyorsun. Çok uzaklaşırsan artık zemini de göremiyorsun, çoğu insan göremiyor yani, şurada değil çoğu insan. Şunun farkında değil ya, öyle ping pong topu gibi zıp zıp zıp zıp, bırak rengi alacalı bulacalı gidiyor, bir bakıyor ömür bitmiş. Bitmiş artık. Farkı ne? 160 Sayfa
9-Bilgi de diğer her şey gibi örüntü halinde olduğu için sürekli değişken. Değişken olmasının nedeni şu, sen hangi zamanda bakarsan bak, senin bilgiyle zihinsel bağın kopar, o bilgiyle konuyla alakalı bilgiyle kopar, sonra bir yerde yakaladığın zaman yeni bilgi yeni örüntü demektir. Yani eski, bak yeni bir şey varsa onun eskisi yoktur. Yenide kaçınılmazdır, sürekli örüntü halinde olduğu için, eski diye bir şey yok, her şey yenidir tamam mı her şey yenidir. İkisi beraber yok. Bir şey bir yerde ölmeden dirisi olmaz. 160 Sayfa
10- Şimdi bir şeyi unutma bak, her şey bir kurgu herkes bir şeye vesile, mülkün sahibi Allah ve rızkını da Allah veriyor. Kendine bir şey vehmetme. Kimseden de korkma aç kalacağım diye, çünkü aç kalsan da aç değilsindir aslında. Emin ol, o bir şeye vesiledir. Oralara girmeyeyim uzun sürer. Hiçlik konumunda olan bir adamdan daha kuvvetli bir insan olamaz bunu asla unutma. Örüntüde istediğini yaparsın, bağlamsızlık konumunda yaşarsın, rahat ol yani. 160 Sayfa
