TUNA KİREMİTÇİ'DEN ŞOK EDİCİ BİR ROMAN!
Kitabın arka kapağında aynen böyle yazıyor.
Bu fikre katıldım mı?
Asla.
Şok eden tek bir an bile içermeyen bu kitaba hangi aklın ürünü olarak bu tespit, kim tarafından yapıldı?
Tuna Kiremitçi'nin Selanik'te Sonbahar gibi farklı konusu ve anlatımı ile okuduktan sonra iyi andığım bir kitabından sonra kendisinin başka bir kitabını daha okumaya karar vererek bu romana başladım. Fakat bence hüsrandı.
Bayağı bir konu etrafında dönen, derdini ahkâm keserek anlatmaya çalışan, içinde
'aşık olduğu siyahi bir adamdan virüs kapan bir eşcinsel',
'amcasının tacizlerinden kaçan bir kadın',
'kardeşleri terörist olmuş ama askere gitmesi gereken bir Diyarbakırlı',
'boşanan ailelerin dağılmış çocukları',
'ünlü kadınların ünsüz kocaları' gibi zorlamanın da zorlaması karakterler var. Bütün bunlara rağmen içinde cinsiyetçi, homofobik unsurlar da barındırıyor tuhaf bir şekilde. Kitabın ana karakteri kendine şöyle diyor mesela "durmadan gözlerim doluyordu galiba gey oluyordum." ve şöyle demeye de kalkıyor " Feminizm bana saçma geliyor (...) zaten işleyen bir şeyi meydan okumaya çevirerek boş yere gerilim yaratıyorlar."
Yazmak için yazılmış bir kitap gibi ve konu zorlamalarla ilerledi, öyle bitti.
Bu kitabı okumak için tek doğru zaman "bir kitap okuyayım olmasa da olsun" dediğiniz zamandır.