Soylu Sınıfın Sonbaharı Sözleri ve Alıntıları
Soylu Sınıfın Sonbaharı sözleri ve alıntılarını, Soylu Sınıfın Sonbaharı kitap alıntılarını, Soylu Sınıfın Sonbaharı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Varsa eğer, o zaman;
Vicdanın sesini dinle [...]
Sayfa 48 - *Sel Yayıncılık – Birinci Baskı ~ Ocak 2011, İSTANBULKitabı okudu
Kokoschka'yı - Kokoşka diye okuyunuz lütfen. ((:
Oskar Kokoschka ve Hitler, Viyana Akademisi'nde aynı bursa başvurmuşlar, Kokoschka kabul edilmiş, Hitler geri çevrilmişti. Kokoschka'nın yerine Hitler kabul edilmiş olsaydı, adam hiçbir zaman politikaya girmeyecek, Nasyonal Sosyalist Parti diye bir şey olmayacak, savaş da çıkmayacaktı ... Kısacası savaşın suçu Kokoschka'nın omuzlarındaydı.
Sayfa 174 - *Sel Yayıncılık – Birinci Baskı ~ Ocak 2011, İSTANBULKitabı okudu
[...] kibirden gerçekten nasibini almamış kim vardı ki?
Sayfa 208 - *Sel Yayıncılık – Birinci Baskı ~ Ocak 2011, İSTANBULKitabı okudu
İnsan hayatı bir;
[...] çiçek gibi hızla açıp ardından daha da hızlı solup gidiyor işte.
Sayfa 40 - *Sel Yayıncılık – Birinci Baskı ~ Ocak 2011, İSTANBULKitabı okudu
❝Hiç kimse bir ada değildir.❞
~ John Donne ~
Sayfa 11 - *Sel Yayıncılık – Birinci Baskı ~ Ocak 2011, İSTANBULKitabı okudu
Bir Yahudi'nin kaleminden. Ne kadar da ilginç bir pasaj!
İngiltere'yi tanımak için gelmiştim ... ve bu evde uzun zamanlardan, belki de iki yüz yıldan beri, güç ve iktidarı, bir ara Dünya hâkimi olarak elinde tutan insanların niteliklerini, özelliklerini öğrendim.
Sayfa 127 - *Sel Yayıncılık – Birinci Baskı ~ Ocak 2011, İSTANBULKitabı okudu
Okurken, gözümde ülkem canlandı yeminle!
Şimdi derin bir mutsuzluğa gömülmüş bir ülkenin, nasıl güvenirlikten uzak, çarpık bir imgesi olacak bu; Dünya'ya örnek olmuş en iyi kurumları sarsılmış durumda: Anlayacağınız yaklaşık on yıldır egemen olan 'kendine hâkim olma vaizlerinin' tarikatınca sarsılan ve düşündürücü hale getirilmiş bir ülke.
Sayfa 212 - *Sel Yayıncılık – Birinci Baskı ~ Ocak 2011, İSTANBULKitabı okudu
İngiltere'nin en berbat yanı kurumadır; hayatın, yönlendirilen, uzaktan komutalı bir mumya olması. Sanıldığı gibi o Viktoryan kuruluk değildir bu, (alt tarafı sahtekarlığın, ikiyüzlülüğün maskesini indirirsin, gene de geride bir şeyler vardır Viktoryan hayat tarzında); söz konusu olan, tavsiye edilen, önceden belirlenmiş bir kuruluktur. Ölçülülükle, soğukkanlılıkla, dürüstlük ve adaletle başlayıp duygu iktidarsızlığına gelip dayanan bir kurumuşluk hali.
Önsöz
Canetti'nin dostluklara, arkadaşlıklara, aşka olan yatkınlığı, doğası itibariyle bir başına yaşama huyu ile tek başınalığı, yalnızlığı ile tam bir karşıtlık oluşturur. Bu bağdaşmazlığın sonucu olan ihtilafların yarattığı gerilimler, onu her seferinde birbirine tam zıt yönlere savurup durmuştur ve onu paramparça olmaktan kurtaran değişme ilkesine o sarsılmaz inancı, bağlılığı olmasa, çoktan parçaları ayrılmış biri olurdu o. Otobiyografisinde anlattığı figürler, onun kendi dönüşümleridir; yaşadığı değişmelerdir. Sevdiği ve nefret ettiği kişi, o kendisidir. Onu uyarmak, suçlamak, olur mu böyle şey, demek kolaydır. Ama onu kavramak, anlamak altından kalkılmaz bir iş olmalı.
İnsan ne kadar cesursa, -yalnızlığı göze alıp- ötekilere yaklaşma konusunda o kadar kararsızlaşır.
Sayfa 48 - *Sel Yayıncılık – Birinci Baskı ~ Ocak 2011, İSTANBULKitabı okudu