Sultanlar Kentine Yolculuk 1578-1581
Salomon SchweiggerSözler ve Alıntılar
Dediklerine göre, hamamın suyu kaynağında o kadar sıcakmış ki içinde bir domuzu dahi haşlamak mümkünmüş. Fakat bu suda kurbağaların hiçbir zarara uğramadan yüzüklerini kendi gözlerimle gördüm.
Sayfa 38Kitabı okudu
"Aeternus timor maximum corcordiae vinculum." Livius
(Dış tehlikelerden korkmak, birliği sağlayan en güçlü bağdır.)
Sayfa 158Kitabı okudu
Eğer birisi Türklerin dinlerine hakaret edecek olursa, onu ya yakarlar ya da taşlarlar. Vaktiyle bir Yahudi, Hıristiyan'ın birine İsa Mesih'in bir
fahişenin oğlu olduğunu söyleyerek dinine hakaret etmiş. Rum bunu birkaç tanık göstererek paşaya şikayet edince, Yahudi, taşlanma cezasına
mahkum edilmiş. Bunun üzerine Yahudilerden bir grup paşaya yirmi bin düka rüşvet vererek karan değiştirtmişler. Böylece suçluya sadece para cezası ödettirilmiş ve sopalattırılmış.
Alman yazarın gözünden eğitimde dönemin İsveç'i konumundaki Osmanlı
Çocuklar Almanya'da olduğu gibi sertlik ve korku yöntemiyle eğitilmezler. Bizde azar, dayak, itiş kakış yüzünden çocukların öğrenme hevesi kırılmaktadır. Gerçi Türkler de çocukları cezalandırırlar, ama daha ölçülü davranırlar ve onlara karşı daha büyük bir sabır gösterirler. Bu da bir öğretmene en çok yaraşan ve övülmeyi hak eden davranış biçimidir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Ayrıca Türklerde mutlak bir itaat vardır. Bu da erdemin ve kahramanlığın ödüllendirilmesinden ileri gelmektedir. Iyi hallerini kanıtlayanlar, akıllı, deneyimli ve yürekli olduklannı ortaya koyanlar, yükselirler. Bu sebeple herkes başkalanm aşmak ister ve bu uğurda bütün yeteneklerini kullanarak, onur ve itibar kazanmak için savaşır.
Saraya giden bütün görevliler bu avluda atlarından inmek zorundadırlar. Padişahtan başka kimse iç avluya at üstünde giremez.
6 Aralık'ta Spahidiu'ya [Sipahiköy] vardık. Burada halk o kadar fakirdi ki, bize akşam yemeği için gerekecek kadar tuz bile veremediler. Bütün köyün altını üstüne getirdikten sonra ihtiyacımız olan tuzu güçlükle sağlayabildik. Oysa köy hem oldukça büyük hem güzel. Bu fakirliğin nedenini bir türlü keşfedemedim.