Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sünnetin Anayasal Niteliği

Ebu'l A'lâ el-Mevdudi

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Resulullah'ın tek bir hatası bile dinin tüm düzenini bozmaya yeteceği için Allahu Teala, nübüvvet görevinin yerine getirilmesi konusunda bizzat ona yol gösterme ve denetleme sorumluluğunu kendi üzerine almıştı. İnsan olması nedeniyle herhangi bir hata işlemesi halinde onu düzeltmek işini de üzerine almıştı. Böylece din düzeninde herhangi bir eksiklik kalmayacaktı.
Sayfa 166Kitabı okudu
Hadisi inkar edenlerin belirgin bir özelliği de, yanlışlarını on defa bile delillerle ispatlamanıza rağmen, kendi görüşlerini tekrarlamaya devam etmeleri ve sizi hiç dinlememeleridir.
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
Hangi konularda Yüce Allah vahyi metluv veya vahyi gayri metluv ile Resulullah'a (a.s) yol göstermiyorsa, o konularda Hz. Muhammed (a.s) yine Allah'ın verdiği emirler ışığında bunların insanların iradesine bırakıldığını düşünür ve bunlarla ilgili olarak sahabelere danışarak kararını verirdi. Bununla amaç, Resulullah (a.s) aracılığıyla insanlara İslami danışma yöntemi konusunda eğitim vermekti. Müslümanların bu şekilde eğitilmesi zaten risalet görevinin bir parçasıydı.
Sayfa 161Kitabı okudu
Kur'an-ı Kerim'de anlam ve sözcüklerin her ikisi de Allah'ındır. Bunlar olduğu gibi insanlara iletilmek üzere Resulullah'a indirilmiştir. Bu nedenle bunlara vahy-i metluv denilir. Vahyin diğer türü, yani "gayr-i metluv" niteliği, yapısı ve amacı bakımından bundan tamamen farklıdır. Bunlar Resulallah'a yol göstermek amacıyla inerdi. İnsanlara, Allah'ın sözleriyle değil, Hz. Peygamber'in buyruk, karar ve işleri olarak ulaşırdı. Bir kişi, Hz. Peygamber'e ilk tür vahiylerin geldiğini kabul ediyorsa, başka türlü bir vahyin de geldiğini niçin kabul etmiyor? Kur'an'ın mucizevi kelamı, bunun ilahi kelam olduğunu bize kanıtlıyorsa, peki Resul-u Muhterem'in mucizevi hayatı ve mucizevi işleri, Allah'ın rehberliğinin sonuçları olduğu konusunda bizi niçin ikna edemesin?
Sayfa 215Kitabı okudu
Gerçek şu ki, sünnet olmasaydı, Kur'an-ı Kerim'in emir ve talimatında o kadar ihtilaflar olacaktı ki, iki Müslüman bile ortak herhangi bir iş veya toplumsal hareket yapamazdı. Örneğin, Kur'an-ı Kerim sık sık namaz kılınmasını emreder. Eğer sünnet namazın şekil ve yöntemini belirlemeseydi, insanlar bunun nasıl kılınması gerektiğini bilmezlerdi.
Sayfa 146Kitabı okudu
Önce Resulullah'ı (a.s) anayasadan çıkarmak ve "Muhammedsiz bir Kur'an" icat edip ona uymak gibi tuhaf bir yolu benimserler. Daha sonra da Kur'an'dan paçayı kurtarmak için, Kur'an'ın keyiflerince tevillerini yapmaya başlarlar. Şeytan bile bunların kurnazlığına şaşar!
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Ümmetin ittifak ettiği şeyleri bir tarafa, ihtilafları bir tarafa toplayın. İhtilafın ne kadar az, ittifakın ne kadar fazla olduğunu bizzat göreceksiniz. Temel hususlarda hemen hemen ittifak halindedirler. İhtilaf, daha çok cüzlerdedir. Ancak tartışma, ittifak edilen hususlarda değil de aksine daima ihtilaflı meselelerde olduğundan tartışmalar ihtilafları belirgin kılmıştır. Bu sebeple bilgisiz kişiler, ümmet arasında hiçbir hususta ittifak olmadığı yanılgısına düştüler.
Sayfa 144Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.