Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanrı Komplosu

Osho

Tanrı Komplosu Sözleri ve Alıntıları

Tanrı Komplosu sözleri ve alıntılarını, Tanrı Komplosu kitap alıntılarını, Tanrı Komplosu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Varoluş onlara acı ve cehennem, ceza ve ödül verdiği için değil. Varoluş oradadır. Onunla uyum içinde olduğunda muazzam bir şekilde ödüllendirilirsin. Kimse seni ödüllendirmez, sadece varoluş ile uyum içinde olmak o kadar büyük bir huzur, o kadar büyük bir neşe ve iyilikdir ki zaten ödüllendirilmiş olursun. Bunun ötesinde bir ödül yoktur, onunla uyum içinde olmayanlar zaten cezalandırılmış durumdadır.
Nietzsche aslında hayatının son dönemini deli olarak geçirmedi, bu onun olumsuz yaklaşımının kaçınılmaz sonucuydu. Bir zeka sadece negatif olabilir; tartışabilir ve alaycı yaklaşabilir ama seni herhangi bir şekilde besleyemez. “Hayır” bakış açısı, olumsuz bakış açısı hiçbir şekilde seni besleyemez. Nietzsche Tanrısını kaybetmişti, yani teselli kaynağını yitirmiş oldu. Delirmek üzere özgür kalmış oldu.
Sayfa 34 - Ovvo YayıneviKitabı okudu
Reklam
“Tanrı öldü, o halde insan özgür.” Nietzsche’nin İfadesi sadece madalyonun bir yüzüdür. O tamamen haklı ama sadece bir açıdan böyle. Çok önemli ve anlamlı bir şey söylemiş ama bir şeyi unutmuş, bu da öyle olmak zorunda çünkü onun ifadesi mantık, akıl ve zekaya dayanıyor, meditasyona değil. İnsan özgür, peki ne için özgür? eğer Tanrı yoksa ve insan özgürse bu sadece artık insanın iyi ya da kötü her şeyi yapabileceği, onu yargılayacak kimsenin olmadığı, başlayacak kimsenin olmadığı anlamına gelir. Bu özgürlük sadece alaksızlıktan ibaret olacaktır. İnsan özgür ama onun özgürlüğü ancak meditasyonda kök salmış olduğunda kendisi için bir mutluluk ve lütuf olabilir. Bir kere kendi varlığının merkezini tanıdığında, bir kere kozmos ile bir olduğunu fark ettiğinde — kozmos hiçbir zaman yaratılmadı, o her zaman ve her zaman oradaydı ve her zaman, her zaman ezelden ebediyete orada olmaya devam edecek — bir kere kendi aydınlık varlığını, içinde gizli olan Gautam Buda’yı tanıdığında yanlış bir şey yapman artık olanaksızdır, kötü bir şey yapman olanaksızdır, günah işlemen olanaksızdır.
Sayfa 33 - Ovvo YayıneviKitabı okudu
150 yıl önce bir rus kaşif Ladakh tapınağı‘nda yer alan ve İsa’nın tam olarak tarif edildiği kayıtları buldu: İsa’nın manastırı ziyaret ettiği, orada üç ay kaldığı, bir Yahudi olduğu ve Kudüs’ten geldiği, çarmıha gerilmiş olduğu ama 6 saat sonra kaçtığı… her şey orada yazıyordu. Bu rus kaşif bir kitap yazdı ama hristiyanlar bunu fark etti — ülke
Sayfa 270 - Ovvo YayıneviKitabı okudu
Tüm hayatım boyunca bazı insanların dini duyguları rencide olduğu için mahkemelerde kendimi savunmak durumunda kaldım. Yargıçlara da söyledigim gibi, “ Eğer ben haklıysam birinin duyguları incindiyse bu yüzden cezalandırılmam gerektiğini düşünüyor musunuz? O adamın patolojik tedaviye ihtiyacı var. Eğer dini duyguları çok zayıfsa onların sadece bir takım düşünceler, inanışlar olduğunu gösterir. Dinin ne olduğunu bilmiyor. Eğer hakikat insanları incitiyorsa siz ne öneriyorsunuz? Yalan mı söyleyeyim? “ Bunun üzerine yargıçlar etrafa bakınmaya başlar, ne yapmalı? Yalan söylemeye başlamamı söyleyemezler, bu yüzden bir ikilem yaşarlar.
Sayfa 234 - Ovvo YayıneviKitabı okudu
Bu kadar yüce biri( Nietzsche), bir dev, nasıl bu hale gelmişti? O, “Tanrı öldü” sonucuna varmıştı ama bu negatif bir sonuçtur. Boş bir hale geldi ama özgürlüğü anlamsızdı. Burada keyif alabileceği bir şey yoktu çünkü Tanrı’dan kurtulmuştu ama bu özgürlüğün ne için olduğunu bilmiyordu. Özgürlüğün iki yüzü vardır: Neyden özgür olduğunu ve ne için özgür olduğun şeklinde. Diğer taraf eksikti . Bu onu delirtti.
Sayfa 34 - Ovvo YayıneviKitabı okudu
Reklam
Fanatikler mantıktan anlamaz, argümanlardan anlamaz. Fanatikler sadece kör insanlardır.
Sayfa 254 - Ovvo YayıneviKitabı okudu
Kimse bir yalanı yaşarken kendini rahat hissedemez.
Sayfa 165Kitabı okudu
Yani korku Tanrıyı bir güvence, ölümden sonrası için bir sigorta olarak yarattı. Aksi durumda ölümden sonrası sonsuza kadar karanlık şeklinde gözüküyor.
Sayfa 247Kitabı okudu
Minnet duymak teşekkür etmektir. Sen farkında olsan da olmasan da içinde gizli olan bir arzuyu yerine getiren kişiye teşekkür edersin. Mutlu edilmişsindir, bu yüzden minnet duyarsın. Şükran tamamen farklı bir olaydır. Şükran tıpkı bir çiçekten yükselen güzel koku gibidir. O hiç kimseye yönelik olmayan bir deneyimdir. Herhangi bir kişiye karşı hissedilen minnet duygusu olarak değil. O Buda olmanın gölgesi, yan ürünüdür. Herhangi bir arzunun tatmin edilmiş olmasından kaynaklanmaz.
Sayfa 151 - Ovvo YayıneviKitabı okudu
Reklam
Batı şu anda bile dersini almadı. Nesnelerle tüm gücüyle uğraşmaya devam ediyor. Enerjimizin onda biri bile içsel hakikati bulmaya yeter. Bir Albert Einstein bile derin bir kafa karışıklığı içinde ölüyor. Aklı o kadar karışıktı ki ölmeden önce kendisine “ Tekrar doğacak olsan ne olacaksın?” diye sorulduğunda, “ Asla bir fizikçi olmam. Tesisatçı olmayı tercih ederim,” diye cevap vermişti.
Sayfa 43 - Ovvo YayıneviKitabı okudu
Kimse olumsuz bir karanlıkta yaşayamaz. Kişinin ışığa ve hakikatin pozitif, olumlayıcı bir deneyimine ihtiyacı vardır. Nietzsche karanlığı yok etti ve kendisinde, kendisini takip edenlerin içinde bir boşluk yarattı. Nietzsche hayata karşı negatif tutumun kurucusudur. Soren Kierkegaard ve Jean Paul Sartre, Marcel ve Jaspers ve Martin Heidegger yani 20. yüzyılın ilk yarısında yaşamış tüm bu devler sadece anlamsızlıktan, karamsarlıktan, acı çekmekten, endişeden, elem, korku ve ısdırapdan söz ederler. Ve bu felsefeye batıda varoluşçuluk adı verilir. Aslında değildir. Bu aslında varolmayışçılıktır. Seni teselli eden her şeyi sadece yok etmektedir.
Sayfa 35 - Ovvo YayıneviKitabı okudu
-Hayatta tek bir huzur vardır ve bu da doğanla, varoluşunla uyum içinde olmaktır…
Sayfa 176 - GanjKitabı okudu
Derin meditasyon da ağaçların bile sana eşit olduğunu bilirsin, hayvanların, kuşların ve kayaların bile sana eşit olduğunu bilirsin. Tüm varoluş muazzam bir eşitlik içinde yaşar.
Sayfa 96 - Ovvo YayıneviKitabı okudu
İnsanlar Tanrı fikrine belli bir nedenden dolayı tutunuyor. Böylece tüm sorumluluğu ona atıyorlar. Her şeyi o halleder, senin tek yapman gereken Pazar kiliseye gitmek; bu yeterli, geri kalanını Tanrı halleder. Ama bilmiyorsun. Sorumluluğu Tanrıya verdiğin anda özgürlüğünü de onun ellerine teslim etmiş olursun, bir kukla olursun.
Sayfa 177Kitabı okudu
40 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.