Böyle Söyledi Zerdüşt) “Yükseklik değil:uçurumdur korkunç olan!” -Sayfa 121- cümlesine yazdığım şeylerden sonra bunda da cesaretin farklı bir durumuyla karşılaştım. “Kaybedecek hiçbir şeyim yok!” ifadesi cesaret gösterilecek durumlarda söylenir genelde. Gerçek hayatta nadir olsa da filmlerde sıklıkla...
Kaybedilecek hiçbir şeye sahip olmamak (para, mal-mülk, aile...); cesur bir davranış sergilenecek durumlarda aklı meşgul edecek, kaybetme korkusuna neden olacak hiçbir şeyin olmaması demektir. Bu nedenle davranış, konuşma, eylem daha rahat bir şekilde gerçekleştirilir. Ancak kaybedecek bir şeyler varken eyleme geçmek daha zordur. Daha kararlı, daha dirayetli bir davranış gerektirir. Tabi ki bu şeyler göz önüne alınıyorsa... Kaybedilecek şeyleri düşünmemek de başka bir seçenektir.
Bu sebeple; gösterilen cesaretin değeri, kaybedilecek şeylerin sayısınca artmış olur.
Hayat bir piyangodur: Şanslı olan kazanır, şanssızlar ise Tanrı’nın Unutulan Çocukları’dır...
“Pencereme gelmişti. Nedenini bilmiyorum ama gelmişti işte.
Belki başı dertteydi.
Belki de gidecek başka yeri yoktu…”
Craig Silvey
~KENDİMCE~
Dünyadaki en anlamlı icatlar listesi yapılsa "ayna" ilk sırayı alırdı. Işığı yansıtarak karşısındaki nesnenin görüntüsünü gösteriyor. Hem basit hem de çok işlevsel. İnsanın empati duygusunu geliştiren, kusur bulma huyunu zayıflatan bir özelliği olduğu da su götürmez bir gerçek. Çünkü aynada kendisine dikkatli bakan bir kişinin vücudunda bir kusur bulması kaçınılmaz. Herkesi sürekli eleştiren, kusur bulan kişiler ya aynaya bakmıyordur ya da bakıp görmüyordur. "Sen önce aynada kendine bak, ondan sonra konuş." cümlesi bu yüzden söylenir.
Fiziksel olarak kullanılan aynayı iç dünyamıza da koymalıyız. Düşüncelerimize, huylarımıza, hislerimize... Kısacası, kişiliğimize aynadan bakmalıyız. Böylece insanları eleştirmeden önce kendimizin farkında oluruz.
En büyük kusur, yanlış; kişinin kendi kusurlarını, yanlışlarını görmeden başkalarında kusur ve yanlış aramasıdır.