Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tantra - Kabullenme Yolu

Osho

En Eski Tantra - Kabullenme Yolu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Tantra - Kabullenme Yolu sözleri ve alıntılarını, en eski Tantra - Kabullenme Yolu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kör yaşar karanlıkta, evin ışıkları yakılmış da olsa.
Sayfa 38 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Şeyler de tıpkı gökyüzündeki bulutlar gibi olur. Sen bulutların oyununun sessiz izleyicisisindir. Bazen beyaz ve güzeldirler, bazen karanlık ve kasvetli ve çirkin. Bazen yağmur yüklüdürler ve bazen boş. Bazen yeryüzünde büyük fayda sağlarlar ve bazen büyük zarar verirler. Bazen seller ve yıkım getirirler, bazen hayat, yeşillik, mahsul verirler. Ama gökyüzü hep aynı kalır; iyi veya kötü, kutsal veya şeytani, bulutlar gökyüzünü bozmazlar. Eylemler buluttur. Yapılanlar bulutlar. Benlik gökyüzü gibidir.
Sayfa 42 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Mürekkep balığını bilirsin. Saklanmak istediğinde, etrafına siyah bir mürekkep dumanı bırakır. Sonra onu kimse göremez. O, siyah mürekkep dumanı içinde kaybolur; duman güvenlik önlemidir. Sen de etrafında bir düşünceler bulutu yarattığında aynı şey olur; o bulutun içinde kaybolursun. O zaman ilişki kuramazsın ve kimse seninle ilişki kuramaz.
Sayfa 55 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Unutma, bir şeyi çekici ya da itici kılan senin zihnindir. Karar faktörü sensin.
Sayfa 63 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Bir insanın seni suistimal etmesinin tek yolu, önce seni korkutmaktır. Sen korktuğunda, suistimal edilmeye hazır olursun. Korku temeldir ve önce onun yaratılması gerekir.
Sayfa 83 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Değişimi getiren farkındalıktır, senin gayretin değil. Bu neden farkındalıkla olur? Çünkü farkındalık seni değiştirir ve sen farklı olduğunda tüm dünya farklıdır. Bu, farklı bir dünya yaratma meselesi değil, yalnızca farklı bir sen yaratma meselesidir. Sen dünyansın, o yüzden sen değişirsen dünya değişir. Sen değişmezsen tüm dünyayı değiştirmeye devam edebilirsin, ama hiçbir şey değişmez; tekrar tekrar aynı dünyayı yaratırsın.
Sayfa 85 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Siyasetçi ve din adamı baskıyı öğretmek zorundadır, çünkü insanlar yalnızca baskı yoluyla akıllarını yitirebilirler. Aklını yitirmiş insanları yönetmek aklı başında insanları yönetmekten daha kolaydır.
Sayfa 101 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Ama toplum sende öyle bir koşullanma yarattı ki bu yalnızca dışarıda değil, içinde de var. Vicdan denen şey budur. Bir şey yapmak istersin, vicdanın, "Yapma" der. Vicdanın ebeveyn sesidir. Din adamı ve siyasetçi o sesle konuşur. Bu, harika bir numaradır! İçinde çocukluktan itibaren, sen sana yapılanların farkında olmadan bir vicdan yaratmışlardır. İçine öyle bir vicdan yerleştirmişlerdir ki ne zaman vicdana karşı gelsen kendini suçlu hissedersin.
Sayfa 116 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Suçluluk, başkalarının yapmanı istemediği bir şey yaptığın anlamına gelir. O yüzden ne zaman doğal olsan kendini suçlu hissedersin ve suçlu hissetmediğin anlarda doğal değilsindir. İkilem budur, ihtilaf budur, sorun budur. Kendi doğallığına kulak verirsen suçlu hissedersin. Sonra mutsuz olursun. Yanlış bir şey yaptığını düşünmeye başlarsın. Saklanmaya, kendini savunmaya, bu şeyi yapmamış gibi davranmaya başlarsın. Ve korkarsın. Biri er ya da geç seni yakalayacaktır. Yakalanmaktan korkarsın ve bu kaygı, suçluluk ve korku getirir. Hayata olan sevgini kaybedersin.
Sayfa 117 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
Direksiyonda sen olabilirsin, ama arabayı kullanan sen değilsindir. Arka koltukta oturan pek çok insan vardır; ebeveynlerin, ebeveynlerinin ebeveynleri, din adamların, siyasetçilerin, lider, mahatma, aziz. Hepsi arka koltukta oturur ve sana tavsiyelerde bulunmaya çalışırlar: "Bunu yap! Şunu yapma! Şu tarafa git! Bu tarafa gitme!" Seni deli ederler, ama sana onları dinlemen gerektiği öğretilmiştir. Onları dinlemezsen bu, sende bir şeylerin yanlış olduğu korkusu yaratır. İnsanlar sana bu kadar farklı tavsiyeler verirken sen nasıl haklı olabilirsin ki? Ve her zaman senin iyiliğin için konuşurlar! Tüm dünya sana, "Bunu yap!" derken tek başına sen nasıl haklı olabilirsin? Elbette onlar çoğunluktur ve haklı olmalıdırlar. Ama unutma: Asıl mesele, kimin haklı kimin haksız olduğu değildir. Asıl mesele, kendiliğinden olup olmamaktır. Kendiliğindenlik doğrudur! Aksi takdirde bir taklitçiye dönüşürsün ve taklitçiler hiçbir zaman tatmin olmazlar.
Sayfa 118 - Butik YayıncılıkKitabı okudu
126 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.