Tarihimizde ''İlk''ler
Burhan AtanSözler ve Alıntılar
İlk kadın muhtar Gül Hanımdı
Türkiye'de ilk kadın muhtar Gül Hanımdı. Türk kadınına köylerde muhtar ve ihtiyar heyeti seçimlerinde oy kullanma hakkı veren kanunun 1934 yılında kabulünden sonra yapılan seçimlerde Çine ilçesinin Demirdere köyünde Gül Hanım, erkek rakiplerini alt ederek muhtarlığı kazanmış; böylece, Türkiye'nin ilk kadın muhtarı sıfatını almıştı.
Sayfa 111 - Karma Kitap YayınlarıKitabı okudu
İlk Dil Kurultayı 1932'de toplandı
İlk Dil Kurultayı 26 Eylül 1932 günü Dolmabahçe Sarayında toplandı. 12 Temmuz 1932 yılında kurulan Türk Dil Kurumunun ilk kurucuları Samih Rifat, Ruşen Eşref Ünaydın, Celâl Sahir Erozan, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'dur.
Sayfa 169 - Karma Kitap YayınlarıKitabı okudu
Uçağa binen ilk Türk kadını
Ülkemizde uçağa ilk binen kadın Belkıs Şevket'ti. "Müdafaai Hukuki Nirva" denilen Kadın Hakları Koruma Derneği üyesi olan Belkıs Şevket, 1913 yılında, Fethi Beyin pilotluğunu yaptığı uçağa binerek İstanbul üzerinde dolaşmıştı.
Sayfa 35 - Karma Kitap YayınlarıKitabı okudu
İlk kadın yazarımız Fatma Aliye
Türkiye'de ilk kadın yazar tarihçi Cevdet Paşanın kızı Fatma Aliye'ydi. 1862 yılında İstanbul'da doğup 1924'de ölen Fatma Aliye, özel bir eğitim görmüş, İslami dersler almıştı. Roman, tarih, felsefe türünde ürünler vermişti. Kadın Yardım Derneği'nin de ilk kurucularındandı.
Sayfa 194 - Karma Kitap YayınlarıKitabı okudu
Devletçilik Cumhuriyetle başladı
Ülkemizde ilk Devletçilik uygulaması Cumhuriyetten sonradır. Etibank; Sümerbank, Toprak Mahsulleri Ofisi kuruldu. Yabancıların işlettikleri birçok kuruluş ulusallaştırıldı. Böylelikle ülkemizde ilk kez devletçilik uygulamasına geçildi. Anayasa da 5 Şubat 1937'de yapılan değişiklikle devletçilik, anayasa ilkesi sayıldı.
Sayfa 133 - Karma Kitap YayınlarıKitabı okudu
Türkiye'de petrolün bulunuşu.
Türkiye'de ilk petrol aramalarına 1887'de Ahmet Necati Bey tarafından İskenderun çevresinde başlandı. Derin olmayan sondalamayla yapılan bu ilk araştırma, istenilen başarıya ulaşamadı. II. Abdülhamit devrinde 1890 yılında Musul ve Bağdat'ta doğal bir biçimde sızan petrollerden yararlanıldı. 1892'de Mürefte dolaylarında görülen petrol belirtilerinden yararlanmak amacıyla bir şirket kuruldu, ama araştırma yapılmadı. 1897'de çıkarılan bir buyrukla buradaki petrolü çıkarma işi Halil Rıfat Paşaya verildi. 1900'de Horadere'de açılan bir kuyudan petrol alındı. Günde iki ton üretilmeye başlandı, 1901'de verim azaldığından kapatıldı. Cumhuriyet'in ilanına dek yapılan çeşitli aramalardan sonra 1926 yılında çıkarılan Petrol yasasıyla her çeşit aramanın devlet tarafından yürütülmesi kesinleşti. 1935'te kurulan Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, altın ve kömürden sonra petrol arama ve işletmesini de üzerine aldı. Bu kuruluşça yürütülen petrol çalışmaları, petrol bulunan Raman-Garzan bölgeleri ve Batmanda yapılmış petrol rafinerisi, 1954'te çıkarılan yasayla Türkiye Petrolleri ne devredildi. Türkiye Petrolleri, sondalamaları sürdürdü ve 8 yeni petrol alanı bulundu: 1 Nisan 1958'de Germik, 12 Mayıs 1961'de Mağrıp, 18 Temmuz 1961'de Batı Raman, 22 Ekim 1962'de Kurtalan, 24 Ekim 1963'te Çelikli, 10 Kasım 1965'te Malehermo, 1970'te de Adıyaman petrol alanları. Türkiye'de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığından başka Mobil, Shell, British petrol gibi yabancı kuruluşlar da çeşitli bölgelerde petrol aramalarını sürdürmektedir.
Sayfa 81 - Karma Kitap YayınlarıKitabı okudu
Kükürtü bir çoban buldu
Ülkemizde kükürtün ilk bulunuşu 19'uncu yüzyıl sonlarındadır. Keçiborlu dolaylarında, Hüseyin Kureyşi adlı bir çobanın, toprakta belirli bir biçimde bulunan kükürtün bağlara çok yararlı olduğunu anlayıp bulduğu kükürtü bağcılara sattığı söylenir. I. Dünya Savaşı sırasında Keçiborlu'da ilkel bir kükürt eritme ve arıtma yöntemi vardı. Asıl kükürt işletmeciliği, 1923 yılında bir Fransız kurumunun, işletme hakkını almasıyla başladı. Bu kurumla yapılan anlaşma 1933'te yürürlükten kaldırıldı. İlk kez, 1955 yılında dışarıya 830 ton kükürt satıldı.
Sayfa 26 - Karma Kitap YayınlarıKitabı okudu