Sözler ve Alıntılar
"Benim tek korkum, beklediğim tepeye 'sonsuza kadar' cevabını yollamaman olur."
Sayfa 26
"Suyun dibi de üstü de farksız, aynı şey kokuyordu artık her yer: Ölüm."
Sayfa 56
"Suyun altu soğuk mudur anne? Denizaltı gemisi nasıl ısınıyor? Üşüyor mudur babam? Özlemiyor mudur beni?
Sayfa 29
"Hayır da şer de Allah'tandır. Hayrın ardındaki şerri de bilir şer'in arkasındaki hayır da. Gözümüze gönlümüze kötü görünenin ardında gizlenen güzelliği bile bilir miyiz ki biz? İnsan sevdiğinden gelen ne olursa olsun başım üstüne diye kabul eder evlat. Çünkü her yol ona gidecektir. Neyi bekliyoruz dedin ya, sevdiğimize gideceğimiz zamanı bekliyoruz işte. Anladın mı?"
Sayfa 131
"Dalgıç değildi yukarıya çekilen acıydı. Umutların bitişiydi. Evladın, eşin, babanın ve kardeşin şehit oluşunun haberiydi. Denizin azgın suyundan çıkan yüreklere ateş düşüren bir haber."
Sayfa 152
"Bilmez misin ki? İlk adımla yürür evlat. İlk damla ile başlar yağmur. İlk tohum ile kök salar çay. İlkten bunların hepsi küçücük değil mi zaten biddumacuk?"
Sayfa 115
"Ayrılık soğuktur derler. İnsanın için yangın yeriyken nasıl üşür ki bu kadar? Sevdiklerimizin, yakında oluşlarının huzuru, sarılasamak bile varlıklarının sıcaklığı mıdır bu hissettiğimiz? Etrafta koşuşturan insanların son bir kez daha sarılayım telaşı niye ki? Son bir kez daha... Uzaklaşınca önceliklere eklenen son bir sarılma daha neye yarar ki? Kokusu yüzüne, gözüne, ellerine sinsin diye mi? Onca değişik koku duyup, gitmez mi insanın burnunun ucundan sevdiğinin kokusu? Gitmez tabii ki. Yaradanın insanlara sunduğu büyük bir nimettir hafıza dedikleri. Hatırlanmasa yüzdeki çizgiler, gülücükteki gamzeler, ellere yüzlere sinmiş kokular, insan nasıl dayanabilir ki ayrılıklara?"
Sayfa 34