Sevdiğin biri için fedakârlık yaparsın ama sevmediğin biri için yapamıyorsun. Onu ateşe atıyorum kendimi kurtarmak için. Hayatta en alçak hissettiğim zaman odur. Sonra dönüp düşündükçe o alçaklık hissi azalacağına daha da arttı hep.
Kelimeleri yaşamla sınıyorsun.
Söyendiğini duyduğunda ya da yazıldığını gördüğünde bir an manası var zannediyorsun ama sonra yaşamaya başlıyorsun. Nasıl anlatsam? Kelimeleri yaşamla sınıyorsun.
Arkadaşlık için yapamayacağı şey olmadığını söyleyen birinin daha "önemli" bir şey olduğunda seni nasıl sattığını görüyorsun mesela.
Özgürlükten dem vuranların kimin kiminle sevgili olacağına karar verdiğini görüyorsun, eşitlik diye ortalıkta gezinenlerin kadınlan nasıl geri plan da tuttuklarını.
Kelimeler onlardan ümit ettiğimiz anlamlan taşıyormuş gibi görünüyor bir müddet, zamanla sınanıncaya kadar.