Bir an için gökyüzü yeniden gürlemeye, yanmaya başlayabilirdi; okul da yerle bir olabilirdi. Önemi olan tek şey hayattı, çıplak hayat. Sınıf defterleri, okullar ve cesetler çoktan önemlerini yitirmişlerdi...
Hüzünlerim yoktu, biliyordum ki gece bütün kent alev alev yanabilir, insanlar ölebilirdi. Ne var ki uçurumlar, kırlar ve patikalar her zamanki gibi ve dingin bir sabaha uyanacaklardı.