Teşkilat-ı Mahsusa
Şükrü AltınSözler ve Alıntılar
Tek madalyaları gururla taşıdıkları anılarıydı.
Sayfa 364Kitabı okudu
Teşkilat-ı mahsusa, silah gücü yetersiz, maddi açıdan yetersiz bir ordunun, vatan sevgisiyle ön saflarda ölüme gözünü kırpmadan giden fedailerin yuvasıydı.
Mağlubiyeti ve askerlerinin gözünün önünde bir bir can vermesini hazmedememiş Süleyman Askeri Bey, sedye üzerinde yatarken belinden çıkardığı tabancasıyla kendini vurarak intihar etmiştir. Bu yiğit Osmanlı komutanının hayatına son vermesi, askerlik tarihinin en trajik olaylarından biri olmuştur (14 Nisan 1915). Süleyman Askeri kuşkusuz cesur ve yiğit bir vatanseverdi.
Sayfa 195Kitabı okudu
Cumhuriyet'in kurucu kadroları da İttihat ve Terakki Hareketi ve Teşkilat-ı Mahsusa ile doğrudan ve dolaylı yollarla temas halinde olan kimselerdi. Bugünkü gençliğin, bu bağımsızlık ve kazanılmış hakların direnişinin yalnızca Kurtuluş Savaşı ile sınırlı olmadığını,bilmesi ve yıkılış dönemi kahramanlarını unutmaması gerekir.
Dostun olduğunu anlayıncaya kadar herkes düşmanındır.
Eşref Kuşçubaşı birlikte çalıştığı silay arkadaşlarına: "Ben ne Dağıstanlıyım, ne Çerkez, ne Arap, ne de Rum'um; ben Türkçe konuşan Müslüman bir Osmanlı'yım" diyordu.
Sayfa 60 - Hayat YayınlarıKitabı okudu
"Dostun olduğunu anlayıncaya kadar herkes düşmanındır."
Sayfa 63 - Hayat YayınlarıKitabı okudu