Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Elektrik Çağının İcadı

Thomas Alva Edison

Gene Adair

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Çözülmesi gereken pek çok sorun arasında belki de en zor olanı sonradan flamen olarak adlandırılacak olan akkor malzemenin ne olacağını bulmaktı. Edison işe adamları düzünelerce maddeyi -yalnızca birkaçını saymak gerekirse karbon krom çelik altın bor iridium- çeşitli şekillerde, uzunluklarda ve kalınlıklarda denediler. Birkaç ay kullandılar ancak onun da önemi dezavantajları vardı. Nadir bir metal olması ve bu yüzden de son derece pahalı olması bir yana akkor hale gelmesi için gereken yüksek sıcaklıklarda eriyordu Edison’un ilk lamba tasarımlarında flamanın erimesini önlemek için flama aşırı ısınmaya başladığında elektrik devresini kesip flama solduğunda devreyi yeniden tamamlayan regülatör düzenekleri vardı ancak regülatörler fazla karmaşıktı ve hatalarla doluydu.
Sayfa 74 - TübitakKitabı okudu
Edison'un en iyi bildiği iki elektrik kaynağı piller ve üreteçlerdi. Piller kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürür ve bugün halâ saatlerden el fenerlerine ve otomobillere kadar yüzlerce aygıtta kullanılmaktadırlar. Türü ne olursa olsun, her pil elektronlar serbest kalacak ve sonuçta bir akım oluşacak şekilde birbirleriyle tepkimeye giren kimyasal maddelerin bir birleşimini içerir. Öte yandan, üreteçler mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürür. Üreteçlerin temel ilkesi 1830'larda Faraday tarafindan oluşturulmuştu. Faraday, bir iletkenin (bakır bir arkın veya bir tel halkanın) bir mıknatısın kutuplar arasında yaptığı mekanik dönme hareketiyle iletkende bir elektrik akımı oluştuğunu (bilim insanlarının deyişiyle, indüklendiğini) keşfetti. Bugün, Faraday'ın deneylerinin üzerinden 150 yıldan uzun bir zaman geçtikten sonra, milyonlarca tüketiciye elektrik sağlayan dev santrallarde aynı ilke kullanılmaktadır.
Reklam
Edison’un kinetoskop adını verdiği delikli kutunun yerini alan sinema filmi projektörü fotoğraf makinesine çok benzer şekilde çalışır. Projektörde de banyo edilmiş filmi tutmak için beslenme ve tutma makaraları filmi bir deklanşör-mercek parçası içinden -aynı durma ve ilerleme hareketiyle- çekmek için zincir dişisi kullanan bir motor vardır. Ancak projektör resim çekmez çekilen resimleri gösterir. Deklanşörün arkasına takılan yüksek şiddette bir elektrik ışığının şeffaf filmin ve merceğin içinden geçmesi sayesinde görüntüler perdeye yansır. Sinema salonlarındaki projektörler perdeden oldukça uzağa yerleştirildiği için seyircilerin gördüğü görüntüler çok büyüktür.
Sayfa 117 - TübitakKitabı okudu
Ark lambaları seri olarak bağlanıyordu, yani bir lambanın patlaması durumunda tüm devre kesiliyordu. Paralel bir devrede ise ana hattan kollara ayrılan daha küçük hatlar, her bir lamba tesisatına bağımsız olarak enerji sağlar , Bu şekilde , diğer lambaları etkilemeksizin tek bir lamba açılıp kapatılabilir.
Sayfa 73 - TübitakKitabı okudu
Temel parçaları bakımından, bugünkü elektrik ampulü Edison'un 1879'da icat ettigine cok benzer. Camdan bir ampul ve içinden elektrik akımı geçirildiğinde akkor haline gelen ince bir filamandan oluşur. Ancak birkaç temel fark vardır. Edison karbondan yapılmış bir filaman kullanmıştı. Günümüz ampullerinde ise tungsten adı verilen bir metal kullanılmaktadır. ilgingtir ki, Edison da lambası için en uygun filaman malzemesini bulmaya çalışırken tungsten elementiyle de deney yapmıştı. Maalesef tungsten son derece sert bir elementtir; o zamanlar Edison'un elindeki aletlerle tungsteni şekillendirmesi çok zordu. Tungsteni metal kalplarindan (metalleri sekillendirmek ve kesmek için kullanılan özel aygıtlardan) çekip ince bir tel haline getirme yöntemi ancak 1900'lerin başlarında geliştirildi.
Sayfa 82 - TübitakKitabı okudu
Gezi, Edison'un yaratıcı hayal gücünü uyarmıştı. Batchelor'in daha sonra anlattığına göre, patronu laboratuvarına "şelalelerin gücünü elektrik elde etmek için kullanıp elde edilen elektriği de madenlerde matkaplar için kullanmak gibi” fikirlerle dolu olarak dönmüştü.
Sayfa 70 - TübitakKitabı okudu
Reklam
Andrew Ure’nin pratik bilginin yanında bilimsel kuramı küçük gördüğü Arts, Manufactures, and Mines (Güzel Sanatlar, Ürünler ve Madenler) kitabını daha çok sevmişti. Ure “kuramcı bilim insanları”yla alay edip ilerlemeyi asıl sağlayanlar olarak zanaatçıları ve teknisyenleri övüyordu. Ure’nin düşünceleri, uygulama yapma eğilimi yani işe yarar bir şeyler yapma isteği ilerideki icatlarına damgasını vuracak olan genç Edison’un üzerinde etkili oldu.
Sayfa 16 - TübitakKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.