Bir evreyi, daha yüksek ikinci bir evre yenerek geriye attığı zaman, birinci evrenin ikincinin yanında yine aşağı bir durumda yaşaması, saygı konusu olan öğelerinin nefret konusuna dönüşmesi mitolojide genel bir yasadır.
Bir tabunun çiğnenmesinin bedeli, elde bulundurulan bir şeyden ya da özgürlükten el çekme anlamına gelen kefaretle veya tövbeyle ödenebildiğine göre, tabu yasaklarına uyulmasının da ele geçirilmesi çok arzulanan bir şeyden el çekme anlamı taşıdığı kanıtlanmış olmaktadır.
İnsanların bilinçdışında ilgili yasakları çiğnemekten çok istedikleri bir şey yoktur; öte yandan, böyle davranmaktan da korkup çekinmektedirler. Korkmalarının tek nedeni, içlerinde böyle bir isteğe yer vermeleridir ve korku da istekten daha güçlüdür.
Yasak, gücünü, saplantı karakterini, doğrudan doğruya bilinçaltında gizlice varlığını sürdüren doyuma kavuşturulamamış isteğe yani bilinçli bir zorunluluğa borçludur.
Çünkü kimsenin başvurmak istemediği bir şeyi yasaklamak anlamsızdır. Öte yandan bir şey kesinlikle yasaklanıyorsa buna yol açan bir istek var demektir ortada.