Zaman zaman öylesine bunalıyordu ki intiharımsı dramatik bir son düşüyordu aklına. Ölümle yüz yüze gelmenin de yiğitlik olabileceği, kendisinin dünyadan el etek çekmiş bir Hint bilgesi kayıtsızlığıyla yaşadığı, oysa intiharın girişimci bir karamsarlık damarı gerektirdiği üstüne düşünmüyordu. O damar Bruno'da baştan beri vardı. Aslında intiharı düşünmekten bile utanıyordu, o kadar altı çizili, o kadar tatsız bir eylemdi ki.