Merhum Gök Sultan Abdülhamid Han, bütün hayatında bir fikir, devleti ayakta tutmak ve hazırlamak için yaşadı. Siyasî dehası ile Avrupa’yı ve Moskof’u oyalıyor, bir yandan da demiryolu ve okul ile Türk milletini kuvvetlendirmeye çalışıyordu.
Bayraklar, nasıl kanlandıkça bayrak oluyorsa, toprak nasıl kanla sulandıkça vatan haline geliyorsa, toplumlar da ölmesini bildikleri nisbette millettirler.
Ordu'da 7000 subayı birden emekliye sevk eden, 1500 Harbiyeliyi birden askerlikten çıkaran prensip, bir milletin yarınını feda etmemek için birkaç bin öğretmeni feda etmekten çekinmemek zorundadır. Yoksa Türk milletinin geleceğinden ümit kesmek lazım.