Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye Bir Devletin Yeniden Doğuşu Cilt 2

Arnold J. Toynbee

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Aslında, Osmanlı İmparatorluğu içinde Türkler de Türk olmayanlar kadar acı çekmişlerdir. Türkler de, diğer tebaa milletler olan Sırplar, Yunanlılar, Bulgarlar, Romenler ve Arnavutlar kadar bu imparatorluktan kurtulmaktan memnundular. Bir önceki yüzyıl içinde bu ayrı milletler kendilerini Osmanlı boyunduruğundan kurtarmışlardı. Sıra şimdi Türklerin kendilerindeydi. Ortaçağ tipi bir hanedan yönetiminden Batı örneği tam bir ulusal bağımsızlığın, eski bir rejime karşı ayaklanıp, halk egemenliğine dayanan yeni bir hükümet kurmanın özlemini çekiyorlardı.
Sayfa 69 - Cumhuriyet Gazetesi Yayınları 1. Baskı 2000Kitabı okudu
Sevr, ölüm halinde hasta olan bir ulusun 'defin ruhsatı' gibi yazılmış olabilirdi. Fakat Lozan yalnız bu ruhsatı iptal eden değil, aynı zamanda 'hasta' olmadığını eylemleriyle gösteren bir ulusun sağlık belgesi olmuştur.
Sayfa 31 - Cumhuriyet Gazetesi Yayınları 1. Baskı 2000Kitabı okudu
Reklam
Halk desteğini almayan güçler batının kucağına oturmaya mahkumdur.
Kendilerini Batı uygarlığına uydurmaya çalışan Batılı olmayan ülkelerde geleneksel bir yerli hanedanın bulunması bir zayıflık kaynağı olmuştur. Bu sistemlerde denge, ittifak ve rekabet oyunlarını halk değil hükümdarlar oynar. Krallar, piyonlar tarafından işgal edilmiş bir satranç tahtasında en büyük parçalardır ve Doğulu krallar hep Batı devletlerinin hakim etkilerine mat olmak adetini edinmişlerdir. İran'da, Fas'ta ve başka yerlerde; yerli otokratlar, tebaaları üzerindeki geleneksel otoritelerini sürdürebilmek için yabancı hükümetlerin desteğini sağlamak amacıyla kendilerini bu yabancı hükümetlerin emirleri altına sokmuşlardır.
Sayfa 70 - Cumhuriyet Gazetesi Yayınları 1. Baskı 2000Kitabı okudu
vahdettinin kaçışı ..
Birkaç günlük bir aradan sonra, sultan ve hükumetinin üyeleri hakkında bir vatana ihanet suçlaması yapılmış ve yargılanmaları istenmişti. Bu kararı öğrenen sultan ne yargılanmaya, ne de tahtını bırakmaya razı oldu, bunun yerine, hayatının tehlikede olduğuna inandığından, İngiliz makamlarının himayesini istedi. İstanbul'daki İngiliz kuvvetlerinin kumandanı General Sir Charles Harrington hemen Londra ile temasa geçmiş ve sultanın bir İngiliz savaş gemisiyle Türkiye'den uzaklaştırılması için gerekli hazırlıklar yapılmıştı. 17 Kasım sabahı da Sultan Mehmet Vahdettin, yanında oğlu Şehzade Ertuğrul Efendi ve saraydan altı kişi olduğu halde, sarayın yan kapısından sessizce çıktı; bir otomobile binerek İngiliz deniz kuvvetleri karargahına gitti ve oradan da Amiral Brock'un özel motoru ile "Malaya" zırhlısına geçti.
Sayfa 65 - Cumhuriyet Gazetesi Yayınları 1. Baskı 2000Kitabı okudu
Din işinde güzel para var diye boşa demiyoruz ..
Saltanatının son yıllarına doğru Sultan Hamit, bu ülkelerin halifesi olduğunu daha iyi ispatlayacak bir teşebbüse girişmiş ve Şam'dan Medine'ye uzanan ve bir mühendislik zaferi olan Hicaz demiryolunu yaptırmıştı. Bu iş ona pek pahalıya da mal olmamıştır. Çünkü hilafet propagandası ile düny Müslümanlarından bir hayli para toplamayı başarmış, hacı trafiğini daha da kolaylaştırmıştır
Sayfa 88 - Cumhuriyet Gazetesi Yayınları 1. Baskı 2000Kitabı okudu
Yırtınıp durdukları halifeliğin gücü bu kadar işte !
Halifeliğin bir "dini" makam olarak gösterilmesine ilk olarak Osmanlı İmparatorluğu ile Batılılaşmış bir devlet olan Rusya arasında imzalanan 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması'nda rastlanmaktadır. Bu antlaşma ile, sultan, Kırım Müslümanları üzerindeki "dünyevi" yetkilerinden vazgeçmiş, fakat "dini" yetkilerini korumuştur. Bu "dini" yetkiler de müftülerin ve kadıların atanması hakkından başka birşey olmamıştır.
Sayfa 83 - Cumhuriyet Gazetesi Yayınları 1. Baskı 2000Kitabı okudu
Reklam
Gidip DÖNEMEYESİCELER !!!
Son halife Abdülmecit Efendi de 4 Mart 1924'te bütün aile mensupları ile beraber Türkiye'den ayrılmıştır. İki gün sonra da Osmanlı hanedanının şehzadeleri ve sultanlarıyla ailenin geri kalan üyeleri; kendilerinden önce tahtlarını, taçlarını, saraylarını kaybetmiş, sürülmüş olan krallar, imparatorlar, prensler ve prenseslerin arasına katılmak üzere Simplon Ekspresi ile Avrupa'nın yolunu tutmuşlardı.
Sayfa 91 - Cumhuriyet Gazetesi Yayınları 1. Baskı 2000Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.