Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye'de Misyoner Faaliyetleri

Erol Güngör

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bir frenk görür görmez kendimizi küçültüyoruz: İspanyollar ilk defa Güney ve Orta Amerika'ya girdikleri zaman yerliler bunların güneşin oğulları olduğunu zannetmişti.
Mevcut kültür kargaşalığında millî kültürü zayıflatan noktalardan biri de Hristiyan milletlere mahsus pek çok unsurun günden güne memleketimize girişidir.
Reklam
"Şarklı mı idik? Hayır! Ya Garblı? Bunu da hiç kimse iddia edemez. Kendimize mi benziyorduk? O da değil! Zaten Garbı tanısaydık kendimize dönerdik!" Erol Güngör
Sayfa 90
"- Ah ne kadar geriyiz! Hayat Avrupa'dadır. Biz sönüğüz, ölüyüz. Bizim yükselmemiz imkansızdır. Biz, pek aşağı mahluklarız. Türk olmak ayıptır. Hele Müslüman olmak vahşî olmakla müsavidir. Biz birşey yapamayız. Şu kıyafetlere bir hakiniz. Acaba bir Türk'ü şu şekle sokmak; ona şu suvare elbisesini giydirmek, onu şu kadınların cemiyetine
Tefessüh mikrobu gibi kendi aslî milliyeti içinde artık kokmamalıdır. İşte Avrupa bizim ruhlarımızı yalnız fetih değil,ifsad etmiştir.
"Kindar değiliz. Kin bir fazilettir. Düşmanlara karşı husumet beslememek bir kabahattir. Bu kabahatin cezası hayat hakkını kaybetmekten başka birşey değildir. Kuzu gibi yumuşağız. Onun için bizi kuzu gibi kesiyorlar..."
Reklam
Haçlı ordularının kuvvet kullanarak yapamadığı şeyi va'z ve nasihatla, kitaplarla, risalelerle, mektep ve hastahanelerle yapmak üzere silahsız bir misyoner ordusu Osmanlı împaratorluğuna akın etti. Bunların vazifesi her şeyden önce, imparatorluk hudutları içindeki yerli Hristiyan kiliselerini ıslah ederek bu cemaatleri cahil bir yığın olmaktan kurtarıp, Türklerin karşısına bir kuvvet halinde çıkarmaktı.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.