Aşk neden kör eder gözleri
Niye aldatır fırıncı güzel karısını
Ete bürünen bir gül müdür sevgili
Bilemem kim sadıktır ölüm kadar.
Bilge değilim, bilemem
Yağmur bulutuna neden sadık
Bilemem, neden ıssız caddedeki kalabalık
Niye cıvıl cıvıl mezarlıklar. . ?
Dinle, hatırladıkça üzüyor beni
Geri çekilirken yaktığım rüya,
Mevsimlerden keder mi, söyle
Ne giysem yakışmıyor, uçurumlardan başka.
Dağıtamıyor hiçbir güneş ruhumdaki sisi
Ve ben hâlâ yarın güzeldir diyorum,
Kalmasa da albenisi...
İçimden dedim, beraber yürüyelim olur mu
Varsın gemilerimizi taşıyamasın sular
Varsın yarı yolda uyuya kalsın
Bize gönderilen bahar...
İçimden dedim, beraber yürüyelim olur mu
Varsın gölgemiz olsun hüzün
Dilediği gibi uzatsın canevimize ayaklarını
Varsın annemiz olsun tütün
Hayat daha sert vursun yumruklarını.
İçimden dedim, ilmeği kaçmış bir hayat bizimkisi
Nedir alnımızdan öpmek için izimizi süren Kalmış mıdır kalesi düşmüş bir şehrin cazibesi
Nedir yalnız bize yakışan bu serüven.
Bizden biri yaptı sırtımızdaki hançeri
Ve terk etti bizi huzur denen sevgili
Kalakaldık, şaşkınlığın avuçlarında
Billur bir kuş gibi...
Efendime vermek için,
Yirmi yedimden gün aldım;
Yirmi yetimden gül.
Bir bilseniz efendim,
İçin için ateşe verdim içimdeki beni.
-Ah beni
- Hangi vadiler istedi de gitmedim, Kıskandım da ne oldu hayattan kendimi? Ah Efendim, sorar durur can;
Nasıl bir sondur bu,
Kaçtıkça yakınlaşan
Kaçtıkça yakınlaşan…
Derdimi anlattım Efendim,
Derdimi anlattım, sözü yormadan.
Oturup dua ettim, yalvardım;
Akıl, git başımdan.