Sözler ve Alıntılar
Türk-Yunan Savaşı
Yalnız burada, tümüyle bir halkın diğerine saldırmasında, ne yere, ne yaşa aldırmamasında, ne acıma, ne merhamet bilmemesinde, vahşice bir ulusal dövüşte, batının uygar burjuvasının tam anlamıyla iğrençliğini ve alçaklığını, ikiyüzlülük ve çirkefliğini hissetmek ve görmek mümkün.
Sayfa 108Kitabı okudu
HAVZA
Padişaha karşı takındıkları tavır pek ilginç. Ona özel bir duygu beslemiyorlar; ne kin, ne de sevgi duyuyorlar. Geçen yılki kardan ne denli söz ediyorlarsa ondan da o kadar söz ediyorlar. Bu duygular yalnızca şimdiki padişah Sultan VI. Mehmet’e karşı değil, genel olarak sultanlık yönetimine karşı. İnsanlar son üç yıldır sultansız yönetilmeye ve o olmadığı zaman temelin sarsılmayacağına alışmış. Şu kesinlikle anlaşılıyor ki, padişahlık Anadolu halkı arasında tam olarak ölmediyse bile iyice sarsılmış.
Sayfa 56Kitabı okudu
Bizler kendi işlerimize öyle dalmışız ki, dikkatlerimizi bir an olsun bizim dışımızda olup biten olaylara çevirmeyi akıl edemiyoruz.
Sayfa 13 - Doğu Batı Yayınları, 2022Kitabı okudu
Türk'ün Rum-Yunan ayırımı...
Türkler genellikle Anadolu'da yaşayan Anadolu'da Yunanları asıl Yunanistan'daki Rumlardan ayırmak için onlara Rum diyorlar. Yunanistan'dakilere ise Yunan diyorlar
Sayfa 62Kitabı okudu
Aralov şöyle yazmıştır:
“Benim yoldaş Frunze ile karşılaşmam Samsun'da oldu. Ben o sıralarda bizim Sovyetler Birliği'nden Türkiye'ye tam yetkili temsilci olarak gidiyordum.
Yoldaş Frunze karşılaşmamızda Mustafa Kemal'in ve yardımcılarının çabalarını göklere çıkardı. O, Türk Kurtuluş Hareketinden, halk arasındaki derin köklerinden, emperyalizmle savaşın öneminden büyük bir övgüyle söz ediyordu. Frunze, Mustafa Kemal'i Türkiye'nin emperyalizmden kurtulması için çarpışan enerjik, atılgan bir savaşçı ve çok iyi bir savaş yöneticisi olarak tanımlıyor. Aynı zamanda Türkiye ile Yunanistan arasındaki savaş hakkındaki kişisel düşüncelerini de söyledi. Yoldaş Frunze kişisel gözlemlerine ve izlenimlerine göre bana Yunanların teknik üstünlüklerinin ağır basmasına rağmen Türk Ordusunun zaferinden kuşku duymadığını anlattı.
Biz, Yoldaş Frunze ile bütün günümüzü Samsun'da birlikte geçirdik.
11 Mayıs 1926, Moskova, Aralov
Sayfa 128 - Doğu Batı
Adam gelini alnaya bile gitmiyor
...manda koşulu süslü gelin arabası köyü dolaştıktan sonra damadın evine gitmek zorundaydı. Damadın kendisi yoktu, gelini kendi evinde bekliyordu.
Sayfa 107Kitabı okudu
HIRISTIYANI MÜSLÜMANDAN AYIRAN MALUM İŞARET...
...Öldürüleli çok olmamıştı; biz gelmeden yarım ya da bir saat önce öldürüldüğü belliydi. Yanındaki askerler kendi aralarında bir şeyler konuştular; sonra İçlerinden biri attan indi ölüye yaklaştı, şalvarını çözdü ve araştırmaya başladı. Ben hem bakıyor hem de düşünüyordum: "Acaba ölünün eski püskü giysilerini mi alacak?" diye. Birden askerin "Rum" diye mırıldandığını duydum.İş anlaşılmıştı Demek ölünün hangi ulu'tan olduğunu öğrenmek istemişlerdi. Bunu da Hristiyanları Müslümanlardan ayıran o bilinen işarete bakarak anlamışlardı
Sayfa 62Kitabı okudu