Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Ümmet Coğrafyası
Adem ÖzköseÜmmet Coğrafyası Yorumları ve İncelemeleri
Ümmet Coğrafyası yorumları ve incelemelerini, Ümmet Coğrafyası kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Ümmet Coğrafyası puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
20 yüzyılın islam intifadasındaki başrollerin kendileriyle, çocuklarıyla, eşleriyle veya öğrencileriyle yapılan bu röportajlar emin olun ki içinizde mükemmel bir kıvılcım çakacaktır. Bu kıvılcım onların sabırlarıyla, ilimleriyle ve cihadlarıyla daha da güçleniyor. Okumanızı tavsiye ederim...
248 syf.
10/10 puan verdi
Ümmetten haberler getiren bir çalışma olma özelliği taşıyan kitabı bitirdim, yazarın tüm kitaplarını okumuş oldum, dünyada ne hayatların olduğunu net bir şekilde gösteren bir kitap olmuş hâlimize ne kadar şükretsek az gerçekten, okuyun tavsiye ederim.
248 syf.
10/10 puan verdi
Adem Özköse dünyada, sırf Müslüman oldukları için zulüm gören ve Müslüman kimlikleriyle var olmaya çalışan toplumların yaşadığı coğrafyaları gezen, özgürlüklerini elde etmek için verdikleri mücadeleleri yakından takip eden bir araştırmacı/gazeteci. Kitap, bu mücadelelerin-direnişlerin baş kahramanları olan İslami oluşumların liderleriyle, fikir adamlarıyla ve öğretim görevlileriyle gerçekleştirilen röportajlardan oluşuyor. Kitap çok akıcı ve çarpıcı. Okudukça dertleniyor insan, her biri için bir Müslüman olarak ayrı ayrı sorumlu hissediyor kendini. Diğer yandan adını bile duymadığım ülkelerdeki Müslüman kardeşlerimizin ülkemiz hakkında düşünceleri ise mutluluk veriyor. Hilafetin kaldırılmasından sonra her Müslüman ülkesinin ayrı bir zulme uğradığı günlerin ardından, yine hilafet sancağı altında tek yürek olup ümmet bilinciyle yeşermemiz umudu ile...
Derdi olan tasalanmasın !!!
İnsanlar arasında yanlış bilinen bir şey var !
"Dertsiz olmak güzeldir, şükür bir derdimiz yok." diyen niceleriyle karşılaşmışızdır veya dilimizden bu ve sair cümleler dökülmüştür muhakkak. Hayır, bir Müslüman dertsiz olamaz, onun hep bir derdi vardır ve "Şükür derdimiz var, davamız var uğruna çabaladığımız..." cümlesi daim dilindedir yahut dilinde olmalıdır. Daha sonra fiilleriyle bu dert uğruna çabalamalı, ter dökmelidir.
Adem Özköse şüphesiz ki ümmetin dertlilerinden ve dertlendirenlerinden. Kitap, İslami hareketlerin temsilcilerinin bizzat kendileriyle yahut yakınlarıyla İslam uğruna verilen nice emekler hususunda yapılan çok çarpıcı ropörtajları içermekte. Mısır, Pakistan, Tunus, Kosova, Patani, Suriye, Filistin, Latin Amerika, Fas vs. Ümmet'in Coğrafyasında neler olmuş, kimler dertleri uğruna neler yapmış, neler çekmiş bir bir görüyor ve kendinize şu soruyu soruyorsunuz "Ben bu davanın neresindeyim?" cevaplayabilirsek ne ala...
Allah bizleri dertli kullarında eylesin, Ümmet'in derdiyle dertlenmek duasıyla...
Nerden başlasam bilemiyorum. Gelişine yazayım bütünü anlamlı olur diye düşünüyorum. Harikaydı. Haaaaarikaydı. Kitap ümmetin olduğu her yerden izler taşıyor. Ve bu izler birinci ağızdan aktarılıyor. Sanki bir kitap okumadım da aynı anda bir çok kitap okudum doluluğunda.
Çok ilginç değil mi Patanili öğrencilerin Seyyid Kutub'dan etkilenmesi, Malezyalıların Erbakan'dan(nam-ı diğer Necmettin dedem) etkilenmesi, Yemenlilerin iletişim halinde olması, hangi Müslüman coğrafyaya sorulduysa Türkiye'den razı olması? Türkiyeli olmakla bir kez daha gurur duydum. Çoğu zaman canım çok acıdı, keşke ülkelerin de suratları olsa da bir tane çarpabilsem diye. Ama yine o yolda da neler yapılabileceğini öğrendim. En çok etkilendiğim röportajlar;
Said Demir(Arakan)
Abdülhakim Belhac(Libya)
Emeğine, yüreğine, imanına, ayaklarına sağlık Adem Abi.
Her ne kadar insanlık at gözlüklerini çıkartmak istemese de Ortadoğu'nun en büyük ihtiyacı "islamlaşmıs topraklar". Adalete,saygıya,hürmete,istikrara susamış dudaklar için reçete Islam... Bunun içinde halkla işe başlamak gerekiyor. Körü körüne değil sindirilerek benimsenmiş bir davası olmalı insanın. Tabana indirgenenemiş bir dava lafta kalır,söner gider.
Bu yüzden müslüman kimseler bulundukları bölgelerde önce islami anlatıp bilinç kazandırılmalı ki o iman gücüyle birler bin nolsun.
Geçmişten günümüze islam coğrafyasında insanları dininden uzaklaştırarak güç kazanmaya çalıştı bâtıl taraf. Iste bu tuzağa düşmemek için dirilişe ihtiyacın var Müslüman. Diri ol! Yılgın değil.
Allah davasına sahip çıkacaktır. Hak gelecek, bâtıl zelil olacak.Peki sen bu davanın neresinde olacaksın?
248 syf.
10/10 puan verdi
Bilen bilir. Adem Özköse, dünyanın hemen hemen her yerindeki Müslümanlara ulaşıp, dertlerini tüm dünyaya duyurmaya çalışıyor. Zaten kendisi bir gazeteci. Aslında “Cennete Otostop” isimli ilk kitabından başlamak gerekli. Fakat benim birçok işim tersJ Ümmet coğrafyası yayımlanmış 3. Kitabı. Hadi bir göz atalımJ
Kitapta Irak cezaevinde kalmış Hacı Ali Kaysi, Dr. Abülaziz’in oğlu Ahmet Rantisi, Patanili devrimciler ve Tenvira’nın eşi, Filipinli Hacı Murat İbrahim, Libyalı komutan Abdülhakim, cezairli Ebu Cerrah’ın yanı sıra, Suriye, Gazze, Makedonya, Kosova gibi daha birçok ülkede önemli isimlerle yapılan röportajlar yer alıyor.
Dünya üzerindeki, Müslümanların halini ve yaşayışını, sömürgeci devletler ve laik yönetimlerin baskılarını, yapılan işkenceler ve insanlık dışı, son derece gayri ahlaki tutum ve filleri gözler önüne seriyor.
Kitaptan Alıntı: (syf19)
…Yine Ebu Garip cezaevinde, genç bir Iraklı mahkuma yapılanlar da gerçekten berbattı. Amerikalı askerler önce Iraklı genç mahkumun gözlerini bağlayıp ona “seni tuvalete götüreceğiz” demişler. Daha sonra da “artık geldin, ihtiyacını giderebilirsin” diyerek Iraklı genç mahkumu kendisi gibi cezaevinde mahkum olan babasının üzerine işetmişler.
Asıl yorum sizin.
Bi sürü kitabı olan bir yazarımız kendileri. Adem Özköse'nin okuduğum ilk kitabıydı. Ve gerçekten hayran kaldım. Diğer kitaplarını okumayı sabırsızlıkla bekliyorum. Daha dün online seminerine katıldım. Sevdiğim yazarlar arasında yerini aldı...
Okuduğuma memnun olduğum kitaplar arasına giren "Ümmet Coğrafyası" belki de birçok müslüman kardeşimizin gerçekleştirmek istediği bir hayali gerçekleştiren bir kitap. Lisedeyken okuma grubu öğretmenime: "Bütün ümmetin dertlerine başlık açan bir kitap var mı?" diye sorduğumda tam bir kitap ismi zikredememişti. Ancak bu kitapla Muhacir Ensar Birliği'nin Adem Özköse ile yapacağı kitap tahlili vasıtasıyla tanışıp okuduktan sonra sorumu kendim cevapladım. Tam da bu ümmet kimdir nerelerde yaşıyorlar neler yaşıyorlar sorularına giriş yapan ve nereden araştırmaya başlasak sorularına daha açık cevaplar vermemi sağlayan kitaptı. Baskı içindeki, diktatör rejimlere sahip olan ve küreselleşen topraklarında rahatsız olan devrimci veya yenilikçi komutanlar, doktorlar, öğretmenler, başkanlar, kısacası düzenden rahatsız olan şehadet etmiş yüce gönüllü önderler ile beş altı soruluk röportajlardan oluşan bu kitap, ümmet hakkında ve nerede durmasını hakkında bilgi isteyen herkesin okuması elzem bir kitap. Aslında tembellikten uyuşmuş beyinlerimize bir nebze ışık çakan bir kitap da diyebiliriz. Okudukça tanıyacağız. Biz konuşamasak da konuşanları dinleyeceğiz. Burada Adem Özköse de bizim adımıza şehadet sahipleriyle sohbet etmiş. Bu hizmetten herkes faydalanmalı.
Bizler tek bir ümmetiz. Bütünüz ve bizi birbirimizden ne bir ırk bir dil ayırabilir. Rabbimiz bizlere “İnananlar ancak kardeştir.” buyuruyor.
Türkiye’de Zorluk çeken yetimler ve yoksullar nasıl benim kardeşimse, diğer İslam coğrafyalarında zorluk çeken Müslümanlarda benim kardeşimdir. Mısır, Türkiye, Libya, Tunus, Filistin, Arakan, Patani, Suriye, Doğu Türkistan, Endonezya’da yaşayan Müslümanların sıkıntısı benim de sıkıntımdır.
Unutmayalım biz bir ümmetiz ve bizler için Mekke inancımızın noktası, Medine hasretimizin başkenti, Kudüs sevdamızın başkenti, İstanbul ayrılıkların başkenti...
Diyarbakır’ın yoktur benim için Kudüs’ten farkı. Suriye’nin, Arakanın ve de Doğu Türkistan’ın...
Bizler ne kadar fazla birliktelik içinde olursak o kadar fazla rahmetin içinde oluruz...
Ve de unutmayalım Allah’ın ipine sımsıkı yapışırsak kendimizi cehennemin kuyusundan o kadar fazla kurtarmış oluruz...