Ürkmüş Bir At

Martin Walser
7/10
6 Kişi
15
Okunma
5
Beğeni
710
Görüntülenme
Helmut, Sabine, Klaus ve Helene. Orta yaşını çoktan geçmiş bu dört Alman, Konstanz Gölü kıyısındaki sakin bir tatil beldesinde birbirlerini bulurlar. Helmut ile Sabine'nin sakin yaşamları, macareperest Klaus ve Helene ile karşılaşınca bir anda farklı heyecanlara ve eğlencelere açık hale gelir. Ancak eski bir okul arkadaşı olan Klaus ile karşılaşmak, Helmut için o kadar da eğlenceli sayılmaz. Bu karşılaşma, aslında kendisiyle hesaplaşmaya açılan bir pencere olur. Görünürdeki yaşamlarının ardında, hepsinin farklı dertleri, huzursuzlukları, rahatlama anları, kaçış noktaları, duygulanımları vardır; o beldede geçirilen her an, birbirini zıt iki karakter olan Helmut ile Klaus'un içsel çatışmalarının aynası olur. İlişki denen şey ne kadar da zordur! Yanlış anlamalar, can sıkıntısı, yalan, kıskançlık, haset, aşk... tüm bunlar kaçınılmazdır. Komik durumlara düşmek, alay konusu olmak da öyle. Çağdaş Alman edebiyatının en güçlü kalemlerinden Martin Walser bizi, bu dört insanın ruhlarının en derinlerine ve aralarındaki ilişkilerin çetrefilli ağına çekip avlıyor. Ve daha da önemlisi gülümsetiyor, şaşırtıyor. İçimize, ilişkilerimize ışık tutuyor. (Tanıtım Yazısından)
Yazar:
Martin Walser
Martin Walser
Çevirmen:
Mustafa Tüzel
Mustafa Tüzel
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 53 dk.Sayfa Sayısı: 137Basım Tarihi: Ekim 2007Yayınevi: Alef Yayınevi
ISBN: 9789944494144Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
137 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
‘Kimi zaman, göründüğüm kadar dost olmayışım bana acı veriyor. Birisi bana dostluk gösterince, vejetaryenler arasında bir etoburmuşum gibi sıkılıyorum. Bazı şeylerden söz etmemeyi güzel buluyorum. Benim idealim, yanlış anlaşıldığımda, sessizce izleyebilmek. Yanlış anlamayı onaylamak, işte bunu öğrenmek istiyorum. Sözümona düşmanları, sözümona dostlara tercih etmek, işte bunu öğrenmek istiyorum.’ . Kendimizde olmayanın cazibesi ne güzeldir! Hele ki ulaşması zorsa. Ama bir noktaya kadar. O sihirli sınırı geçtiğiniz anda bir kurt kemirir içinizi. Hastalık misali sürekli didikler durur. Kıskançlık başlar, kıyas da yarış da. Helmut ve Klaus’un karşılaşmalarından sonra yaşananlar gibi. Yıllar sonra denk gelen arkadaşlar (ve eşleri) birlikte vakit geçirdikçe farklar günyüzüne çıkar. . Martin Walser’den Ürkmüş Bir At düz/gösterişsiz bir metin ama çok gerçek. İnsanın karanlık yüzünün de aydınlık tarafı kadar olağan olduğunu gösteriyor. Sonunu da her okura farklı şeyler düşündürecek şekilde hazırlıyor. . Mustafa Tüzel çevirisi, Melis Özcan kapak tasarımıyla ~
Ürkmüş Bir At
Ürkmüş Bir AtMartin Walser · Alef Yayınevi · 200715 okunma
Reklam
137 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
"Kimi zaman, belirli kişilerin, karşıt dünya görüşlerini savundukları no­vellalar karşımıza çıkar. Bu durum genellikle, birinin ötekini ikna etme­siyle sonuçlanır. Bir görüşün kendi kendine tanıklık etmesi gerekirken, o ötekinin ikna olduğu yolundaki ta­rihsel sonuç okura verilir. Bu bakım­dan, böyle metinlerin bir aydınlan­ma sağlayamamalarını, şans olarak görüyorum. "
Ürkmüş Bir At
Ürkmüş Bir AtMartin Walser · Alef Yayınevi · 200715 okunma
Resim