İki türlü de, yani ölmeyi hak etse de etmese de, ben kimdim ki böyle bir kararı veriyordum? Başka insanların hayatı konusunda kararlar vermeye ve onları öldürmeye hakkım yoktu.
Bütün bunlar sadece şans mıydı? Yoksa işin içinde bundan daha fazlası, mesela kader mi vardı? Alınyazısı denen şeye hiçbir zaman inanmamıştım, ama artık eskisi kadar emin olamıyordum.