Bir gün adamın birisi Sufyan b. Uyeyne'nin yanında Müslümanların giybetini yapıyor ve onları eleştiriyordu. Bunu gören Sufyan rahimehullah, adamın yanına gelerek:
- Acaba doğuda hiç kâfirlerle cihad ettin mi? diye sordu. Adam: Hayır, dedi.
- Peki ya batida? Adam yine:
Hayır, dedi.
-Güneyde?
- Hayır.
- Kuzeyde?
- Hayır.
Bu cevapları alan Sufyan rahimehullâh adama:
-Allah'ın düşmanları elinden bu kadar emin. Sus da, biraz da Müslümanlar dilinden emin olsunlardedi."
İnsanoğlunun başına gelen en büyük belalar herhalde dili sebebiyle olmaktadır. İnsan, diline sahip olamadığı için bazen dünyasına, büyük oranda da ahiretine zarar vermektedir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir insanın, ancak diğer Müslümanlar kendi elinden ve dilinden emin oldukları zaman gerçek manada Müslüman olabileceğini bildirmiştir.
"Müslüman, dilinden ve elinden diğer müslümanların emin olduğu kişidir. Muhâcir de Allah'ın yasakladıklarını terk edendir
Ömer radıyallahu anh şöyle demiştir: "Çok konuşan çok hata yapar. Çok hata yapanın utanma duygusu azalır. Utanma duygusu azalanın takvası azalır; takvası azalanında kalbi kararır.
Ali radıyallahu anh'ın hikmet dolu şu müthiş tespitini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalı ve hayatımızı hep bu doğrultuda şekillendirmeliyiz:
"Söz ağızdan çıkmadıkça senin esirindir; ağızdan çıktıktan sonra ise sen onun esiri olursun"