8/10
30 Kişi
132
Okunma
36
Beğeni
2.586
Görüntülenme
Watt, yüzyıla damgasını vurmuş birkaç yazardan biri olan Samuel Beckett’in yazdığı ikinci “roman.” 2. Dünya Savaşı sırasında yazılmasına ve Beckett’in Fransız direniş hareketine aktif olarak katılmış olmasına rağmen savaşla ilgili hiçbir şey içermiyor. Peki neyle ilgili bu roman? Hiçbir şeyle! Olay örgüsü yok (olay yok ki zaten); karakter deseniz, Watt’ı ya da Bay Knott’u ne kadar karakter sayabilirseniz o kadar var, yani hak getire; parlak cümleler, Joycevari üslup cambazlıkları arıyorsanız, üzgünüz: Namevcut. Simgesever okurları da önceden uyarmalı: Beckett son cümlede, “yazdıklarımda simgesel anlam arayanların boynu altında kalsın” demekte, aman dikkat!Ne var peki? Watt diye bir adam var, gülmeyi bile bilmiyor, sessiz sinema komikleri gibi yürüyor, acayip bir biçimde konuşuyor. Garip bir “anlamsal kesinlik” ihtiyacı içinde, her şeye bir de kendisinin ad vermesi; zihninde en sıradan işlerin (sözgelimi bir köpeğe yemek verilmesinin) olası bütün yürütülüş biçimlerini gözden geçirip en akla uygun biçimde yeniden kurması gerekiyor. (Metin bu türden, kimilerine iç bayıcı kimilerine ise çok eğlenceli gelebilecek, kılı kırk yaran akıl yürütmelerle dolu). Watt, Bay Knott diye birinin evine uşak olarak giriyor, bir süre kalıyor, sonra da ayrılıyor. “Olay” bundan ibaret. Arada da birbirinden grotesk birkaç kişi girip çıkıyor metne. Hepsi bu!Başka ne var; eşi benzeri olmayan, müthiş bir kara mizah, “insan türünün soyluluğu” denen şeyin, özellikle de insan zihninin abuk sabukluğunun acımasızca teşhir edilmesi, olağanüstü yalın ve karmaşık olmayı inanılmaz bir biçimde birleştiren bir de dil var bizce. “Güldürürken can acıtan” bir kitap. “Zor” metinler okumayı göze alanlar için vazgeçilmez... “İnsan sefaletinin inanılmaz boyutlara ulaşan derecelerini ürkütücü bir biçimde kavraması Mr. Beckett’e dehşet ve şefkat hisleri veriyor olmalı. Öte yandan İrlandalılara özgü mizah duygusu ve gerçekçiliği, insanların alışamayacağı hiçbir şey olmadığını söylüyor herhalde ona.” Cyril Connelly“ Watt grotesk ve rahatsız edici ama olağanüstü komik bir hikâye. Mr. Beckett’in mizah anlayışı her zaman nezih şeylerden kaynaklanmıyor elbette. Ama Shakespeare’in mizahı da pek nezih sayılmazdı.” Harold Hobson
Yazar:
Samuel Beckett
Samuel Beckett
Çevirmen:
Uğur Ün
Uğur Ün
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 21 dk.Sayfa Sayısı: 224Basım Tarihi: Haziran 2012Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
ISBN: 9789755390482Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
214 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Watt'ın beyin jimnastikleri
Beckett, bu ''hiçlik'' konusuna açıklık getirmek için (kurgu dışı) bazı makale veya deneme yazıları dizmekten ziyade; çok gerekli veya az gerekli veya hepten gereksiz bu konuyu pazara çıkarma kaygısıyla ve efendim, romancı kişiliğini de vitrine koyma dürtüsüyle öyküleme tekniğini seçerken; okurların omuzlarına yüklediği yükün ağırlığını hiç
Watt
WattSamuel Beckett · Ayrıntı Yayınları · 2012132 okunma
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
Kitaba anlam vermekte zaten zorlanmışken, yazarın kitabı “Yazdıklarımda simgesel anlamlar arayanların boynu altında kalsın.” cümlesiyle bitirmesi:) Olasılıkları tek tek sıralayan- sayfalarca süren olasılık betimlemelerinden bahsediyorum, bir adamın bazen bir ayağına terlik bir ayağına çorap, bazen bir ayağına çorap bir ayağına terlik, bazen iki ayağına terlik, bazen iki ayağına çorap, bazen iki ayağına ne çorap ne terlik giymesi gibi betimlemelerden bahsediyorum ki bu örnek kısaydı(lisedeki matematik hocanızın işlediği permütasyon/kombinasyon derslerine rahmet okutan cinsten) ağır hareket eden, anlamada güçlük çeken, gülmeyi bilmeyen Watt adında tuhaf bir uşağın(yöresel terim olarak değil, meslek olarak :)) düşünceleri, yaşadıkları filan var metinde. Okuması çok zordu, anlama kısmına hiç girmeyelim :)
Watt
WattSamuel Beckett · Ayrıntı Yayınları · 2012132 okunma
214 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
An?La!şıl*mak= ?
Size bu kitabı okuyun demeyeceğim. Ama yine de okuyun. Belki Wattlaşırsınız. Wattlaşırsanız ne yaparsınız bilmiyorum. Tencere, düdüklü olduğu gibi düdüksüzdür de. İçinde pişenden bize ne hem. Ham şeyler tencerede pişer, düdüğünün canı cehenneme... İste bu yüzden okunmalı diyemem. Bazen tahammül seviyesini o kadar aşar ki cümleler sıkılır,
Watt
WattSamuel Beckett · Ayrıntı Yayınları · 2012132 okunma
214 syf.
·
Puan vermedi
Hiçliğin bir karakteri Watt... Ne gülüyor, ne eğleniyor anlamsız bir hayatın içinde debeleniyor. Olay örgüsü yok, kahraman pek yok... Her şeye kendisi bir ad verme ve anlamlandırma peşinde, her yeri akıl yürütmelerle dolu ilginç bir karakter. İnsan zihnini bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor her türden okuyucunun okuyamayacağı ve Kafka, Proust, Joyce gibi ilk bakışta kendini ele vermeyen metinlerden başka bir tane daha... Karanlık ve elzem bir yapıt...
Watt
WattSamuel Beckett · Ayrıntı Yayınları · 2012132 okunma
Reklam
224 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Okurken büyük bir sabrın olması gereken bir roman. Watt bir istasyondan Bay Knott evine gitmesi ve sonra ayrılması. Evde geçen süre içerisinde bütün kombinasyonları denemesi, işte bütün sabır burda devreye gidiyor. Tıpkı betimlemelerin sürekli aynı şeyleri tekrar etmesi oku oku bitmiyor. Hiç’liği ele almasının yanında ben bir adamın kısır döngüdeki durumunu gördüm. Sembolik olarak kendimce bir şeyler görsem de Beckett “ yazdıklarımda simgesel anlam arayanların boynu altında kalsın” diyip önümü kesiyor. Samuel Beckett kuramının zor olmasının yanında, akademik olarak donanımlı olmak gerekiyor bu romanı okumak için…
Watt
WattSamuel Beckett · Ayrıntı Yayınları · 2012132 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.