"Bir kadın için tevazu, kişinin erkek üstüne babasına kocasına sessizce riayet etmesi, artı, diğer erkeklerin dikkatini çekmemek üzere tasarlanmış bir geri çekilmeydi."
"Okullardan gelen ve zaten zevk için okumaları öğretilmemiş, elektronların dikkatlerini dağıttığı çocuklardan öte yeni okur yaratma umudu yok; okur sayısının işe yarar artış göstermesi bir yana azalmaya devam etmesi muhtemel."
"Özü, şirket kaynaklı yayıncılıkta en çok kitaplara değersiz muamelesi yapılmasından tiksiniyorum. İyi satması beklenen bir kitap piyasaya çıkışını izleyen birkaç hafta boyunca “performans” gösteremezse kapakları yırtılıp hamura dönüştürülüyor, yok ediliyor."
"Kitapların imha edilmesinin barbarlığın son noktası addedilmesi bu yüzdendir. İskenderiye Kütüphanesi’nin yakılması iki bin yıldan beri unutulmamıştır ki muhtemelen Bağdat’taki büyük kütüphanenin yıkılışı da aynı şekilde hatırlanacaktır."
"Kitabın kalıcılığında, uzun ömürlülüğünde uygarlık dediğimiz şeyin büyük kısmı yatar. Tarih okuryazarlıkla başlar. Yazılı sözden öncesi sadece arkeolojidir. Kendimize, geçmişimize ve dünyamıza dair bildiklerimizin çoğu uzun zamandan beri kitaplardadır."
"Okumayı seven insan az değil. Çoğunluk değil ama tutarlı, sağlam bir azınlık.Ve okurlar aldıkları hazzın sadece eğlendirilmekten farkını biliyorlar. İzlemek genelde tümüyle edilgenken okumak daima bir eylemdir. Açma düğmesine bastınız mı Televizyon başlar ve devam eder, eder, eder… Oturup bakmaktan başka bir şey yapmanız gerekmez. Oysa kitaba dikkat vermek gerekir. Kitabı hayata okur getirir. Diğer tümünün aksine, kitap sessizdir. Kitap kişiyi fon müziğiyle uyutmaz, banda alınmış kahkaha sesleriyle kulak zorlamaz ya da odanızı silah sesleriyle doldurmaz. Hepsini sadece kafanızın içinde duyabilirsiniz kitap okurken. Kitap, televizyon veya film gibi gözlerinizi, bakışlarınızı bir yerden bir başka yere götürmez. Aklınızı vermezseniz aklınızı, yüreğinizi vermezseniz yüreğinizi etkilemez kitap. Kitap, sizin yerinize bir şeyler yapmaz. İyi bir romanı okumak, romanı izlemek, romanı yaşamak, romanı duyumsamak, romanı yaşamak, romanın kendisi olmak, kısacası romanı yazmak dışında ne varsa yapmaktır. Okumak bir iş birliği, bir katılımdır. Herkesin becerememesine şaşmamak lazım yani."