Türk edebiyatının ustalarından Selim İleri, Yağmur Akşamları’nda, yaşamların içinde biriken tortuların, tozun toprağın, ağırlığın arasından, tutsaklık, çaresizlik ve kıstırılmışlık duygularıyla gelip geçen insanları, “sükût suikastı”na uğramış edebiyatçıları, yıllardır bir kenara bırakılan, iz bırakmadığı sanılıp unutulmuş hesapları, Doğu’nun ve Batı’nın alet edildiği karanlık siyasetleri ve bu siyasetler arasında yolunu arayan yapayalnız bireyleri, yürek burkan hesaplaşmaları dile getiriyor.
Selim İleri tanık olduğu, yaşadığı gerçek olayları, yakından tanıdığı insanları anlatırken hem kendi ruhunun derinliklerine iniyor hem de edebiyatımızın Kemal Tahir, Peyami Safa, Refik Halid Karay, Ahmet Hamdi Tanpınar, Fikret Ürgüp, Tezer Özlü, Leyla Erbil, Lale Müldür, Selçuk Baran gibi önemli figürlerini merkeze yerleştirerek son 40-50 yılın edebiyat ve sanat ortamını, anıların, iç döküşlerin, pişmanlıkların, özeleştirilerin ve özlemlerin eşliğinde yeniden yorumluyor.
Selim İleri’den gerçek edebiyat tutkunlarına çok özel bir armağan...
“Kitap, ustalığının doruğuna varmış olgunluk çağında bir yazarın deneyim ve tanıklıkları ile ilerliyor. İleri, geçmiş edebiyat ortamlarının ilişki ve gerilimlerini, yavaş intiharlarını adları değiştirilmiş kimi yazarların “düşkünlük” ve mutsuzluklarına şefkatle bakarak yansıtıyor.”
İnci Aral
“İlk kez Selim İleri bize Tanpınar’ı ve vakti zamanın edebiyat dünyasını gerçekten göstermeyi başardı. O umutsuz çabaları, o köhne atmosferleri, o şiddetli ikiyüzlülüğü, sakaleti içimde hissettim üç beş baron kılıklı tipin kurdukları ve idame ettirdikleri derme çatma bir edebiyat dünyasındaki.” Hamdi Koç
