Durup mum ışığının, sarı saçları ve kahverengi gözleri üzerinde nasıl da güzel parladığını hayranlıkla seyrederek onu inceledim.
Bu güzelliğin içinde kendimi kaybedebilirdim. Ve ondan yayıldığını hissettiğim aşkın içinde eriyip gidebilirdim.
Dudaklarımı onunkilere götürüp onu az öncekinden çok daha tutkulu şekilde öptüm. Sydney in dudaklarının yumuşaklığını hissedince içimde bir sıcaklık yükseldi. Onda da benzer bir tutkuyu sezmek ise beni şaşırttı.
Yirmi dakika sonra bu sefer Sydney'den mesaj geldi..
"İnsana dönüştüm her şey normal görünüyor."
"her şey mi, diye sordum."
"Şey lazer ışıklarını kovalamak için büyük bir istek duymam dışında, diye cevapladı."
"En kötü yan etkisi buysa kabul. Mesaj atmaya devam et. Seni seviyorum."
"Bende seni miyavlıyorum. Şey yani seviyorum." diye düzeltti hemen.