bir zaman senden ağlar kaldım gazâla
sesim o uzak dağlarda dağdâr şimdi
sanki unutmak için var anılar kinimde
ve sanki hep küs tadıyla söylenmiş bir şarkı duyduğum:
herkes bir gün bir aşkta imkânsız hâlâ
ne ırmaklarda haz, ne perçemlerde şefkat var artık
kuşkuyla dönülen aynalar ve kapılar şimdi
yalnızlığa kötü gelen yağmurlar
acıtan tesadüflerin sesi; mutluymuş
ah gazala, her şey eskisinden fenâ:
kül büyüt canım ve mümkünse acını unutma
I
gözyaşlarımı akıttığım sayfalar tac olsun başıma
çünkü acısına seyirci ister hayat
II
yıkık köprülerde kalan sesim
şimdi serin rüzgârlarda bir parça bezdir
III
aldığım lanetin uğruna yanan güneş söndü
özür borçluyum sırattan geçerken incittiklerime
borçluyum, bize sırasını bozan her ölüme