Yaşam Başka Yerde
Milan KunderaYaşam Başka Yerde Sözleri ve Alıntıları
Yaşam Başka Yerde sözleri ve alıntılarını, Yaşam Başka Yerde kitap alıntılarını, Yaşam Başka Yerde en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onun için gözyaşları, insanın insan olmakla yetinmeyip doğasının sınırlarını aşmak istediğinde içinde eridiği cevherdi; ona öyle geliyordu ki insan bir gözyaşının aracılığı ile madde yapısından sınırlı varlığından kurtulup uzaklara karışıyor ve sonsuz oluyordu.
Sayfa 279Kitabı okudu
Tutkulu görünen cümledeki gizlenmiş bir esaret.
Aşk ya her şeydir ya hiçtir. Aşk ya tam vardır ya da yoktur.
Sayfa 277Kitabı okudu
Aşk gerçek aşk değilse hiçbir işe yaramaz.
Büyük aşk, sevilen kişiyi kusurlu olması ölçüsünde insani olan, kusurlu bir yaratıktan yaratmayı ister.
Sayfa 228Kitabı okudu
Ölüm, yaşlılığın çatlaklarından insanın içine nüfuz etmeye başladığı zaman bir gerçeklik olur.
Ölümde sonsuzluğu arıyordu. Yaşamı umut kıracak denli küçüktü, onu çevreleyense belirsiz ve griydi. Ve ölüm mutlaktı, bölünmez ve çözülmezdi.
Sayfa 119Kitabı okudu
biryudumkitap.com’dan…
Jaromil, bir zamanlar düşündüğü ya da hissettiği şeylerin kendine ait olduğuna artık inanmıyordu; sanki tüm düşünceler oldum olası bu dünyada varmış da, kütüphaneden kitap alır gibi onları ödünç almaktan başka bir şey yapılmıyormuş gibi geliyordu ona.
Şiir, her söylenin gerçek olduğu bir ülkedir. Şair dün, yaşam gözyaşları kadar boş, dedi, bugünse yaşam kahkahalar kadar keyifli, diyor ve her ikisinde de haklı. Bugün her şey sona eriyor ve sessizlikte yitip gidiyor, diyor, yarın, hiçbir şey sona ermiyor ve sonsuza dek yankılanıyor diyecek; İkisi de doğru. Şairin hiçbir şeye kanıtlama ihtiyacı yoktur; tek kanıt duygunun yoğunluğunda bulunur.
Sayfa 232Kitabı okudu
Kafasız adamların, kafasız kadın parçasının peşinden koşmaktan başka bir şey bilmedikleri bir dünyada yaşamıyor muyuz?
Sayfa 48Kitabı okudu
"En kötüsü dünyanın özgür olmaması değil, insanın özgürlüğünü unutmuş olması."
En kötüsü dünyanın özgür olmaması değil, insanın özgürlüğünü unutmuş olması.