"Erkekler de incinir mi?..
Erkekler... endişe, korku, güvensizlik yaşıyor mu? 'Ya giderse' diye titriyor mu içleri? Yollara dalıyor mu gözleri? İç çekerken çok ağlamış bir çocuk gibi titriyor mu göğüsleri? Aldırıyorlar mı karşısındakilerin suskunluğuna? Affediyorlar mı, susuyorlar mı, bekliyorlar mı?.. Sormak isterken soramamak, koşmak isterken koşamamak boğar mı onları da?.. O zaman neden anlaşamıyoruz, nedir yani bu kadar benzer kederler yaşarken paylaşamadığımız?.. Biz ateşin gücünü ölçerken unutttuk ateşin devamı için uğraşmayı... Beni ne kadar seviyor? Taş kalbi hiç mi acımıyor? Kim daha çok özlüyor? Suskunluktan belki de incinmekten."
"Onun da gözlerinin bir yerinde saklıydı ilk gençlik vedası.. Yarım kalan bir şey; kimseye göstermediği ve bu yüzden kıymetinden hiçbir şey eksiltmediği... Ve biliyorum ki sizin de saklı bir yerinizde bir hafıza kartı. Bu ilk aşk, ilk veda değil.. 'Büyümek' denilen meselenin çöpüne atılan diyetler.. Zaman denilen acımasız, şakası yok büyücüye verdiklerimiz. 'Daha az üzüleyim bu hayatta, daha güçlü olayım' dileğinin karşılığında bizden aldıkları.. Şarkılar daha az ağlatıyor artık değil mi? Çocuksu geliyor heyecanlar? Yapılacak onca ciddi ve önemli şey varken."
Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yan gelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Siz ne derseniz deyiniz
Benim bir gizli bildiğim var.
-Turgut Uyar