En Eski Yazma Cesareti kitaplarını, en eski Yazma Cesareti sözleri ve alıntılarını, en eski Yazma Cesareti yazarlarını, en eski Yazma Cesareti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kiminle konuşursak konuşalım, ne konuşuyor olursak olalım, aslında her zaman kendimizle konuşmaktayızdır. Psikoterapistler bunu bildikleri için kendileri konuşmaz, sordukları sorularla hastayı konuşturmaya çalışırlar. Amaçları, hastanın, daha önce farkında olmadığı bir gerçekle dil üzerinden irtibat kurmasıdır; hasta kendi gerçeğini başkasından duyarak değil, kendi konuştuğu dili dinleyerek keşfeder. Aynı şekilde, kitap okurken de aslında hep kendi kendimizi okumaktayızdır. Okuruz; çünkü okumak yoluyla, daha önce farkında olmadığımız bir gerçeği bilinçli hale getirir, okumak yoluyla kendi kendimizle irtibat kurarız. Esasın-
da kendimizde olmayan hiçbir şeyi başkasından öğrenemeyiz. Okumak, gerçeği yaratmak, yani kendi gerçeğimizi yaratmak, kendi içimizde zaten bulunan bir şeyi bilinç yüzeyine çıkarmaktır.
Çünkü daha önce de ifade ettiğim gibi, hiçbir iyi romancı yoktur ki aynı zamanda iyi bir estetisyen olmasın ve hiçbir iyi roman yoktur ki aynı zamanda iyi bir estetik fikrini kendi yapısı üstünden açığa vurmasın.
Bir insanın uygun tonda konuşmak için düşünmesi nasıl gerekmiyorsa, yazarın da dil hatası yapmamak için durup düşünmesi, dikkat göstermesi gerekmez. Dil, yazar için kendi kurallarıyla birlikte doğar.
Jean Paul Sartre, şairlerin dili kullanmayı reddeden insanlar olduğunu, şairin dilin dışında bir yerde var olduğunu söyler. Octavio Paz, "Şiirsel yaratı öncelikle dile karşı bir öfkedir. Şiirin ilk işi sözcüklerin kökünü sökmektir" der.